28 Haziran 2025
14 Gece 15 Gün
3* Otel
Otobüs
1.GÜN 28 HAZİRAN CUMARTESİ, YOLA ÇIKIŞ
Saat 15.00’da İstanbul Sabiha Gökçen havalimanında buluşuyor ve Bütün Avrupa turumuza başlıyoruz. Akşama doğru başlayan yolculuğumuz Kapıkule sınır kapısında gerçekleştireceğimiz gümrük ve pasaport işlemlerimiz sonrasında Bulgaristan sınırları içerisinde devam edecek. Yolda vereceğimiz ihtiyaç molalarının sonrasında Sırbistan’a giriş yapıyoruz.
2.GÜN, 29 HAZİRAN PAZAR, BELGRAD
Sabah saatlerinde serbest alacağımız kahvaltının ardından Belgrad’a varıyor ve şehir turumuza başlıyoruz. Kentte Terazi Meydan, Taş Meydan, Parlamento Binası, Eski iç işleri ve Savunma Bakanlığı binalarını panoramik olarak görüyoruz. Kale meydanda otobüsümüzden inerek yürüyüş ile şehir turuna devam ediyoruz. Yürüyerek yaptığımız gezimiz sırasında, Kale Meydan, İstanbul Kapı, Saat Kulesi, Leopodov Kapı, Zindan Kapı, Damat Ali Paşa Türbesi, Stefan Lazareviç Anıtı, Sokullu Mehmet Paşa çeşmesi ve Bayraklı Cami göreceğimiz yerler arasında. Yürüyüşle yaptığımız gezinin ardından alışveriş ve öğle yemeği için serbest zaman veriyoruz. Sonrasında ise Aziz Sava Katedralini görerek yola devam ediyoruz. Günün bitiminde konaklama Budapeşte’deki otelimizde olacaktır.
3.GÜN, 30 HAZİRAN PAZARTESİ, BUDAPEŞTE
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Budapeşte’de harika bir gün bizi bekliyor. Tuna nehri kenarına kurulu şehir Buda ve Pest olarak adlandırılan iki yakanın birleşiminden oluşmaktadır. Tarihi milattan önceye dayanan şehir yüzyıllarca büyük imparatorlukların egemenliği altında kalmıştır. 1800 lü yıllardaki reform döneminde şehir gelişmiş ve günümüze ulaşan birçok eser bu tarihlerde yapılmıştır. İlk gezi noktamız Kahramanlar meydan oluyor. Macaristan’ın kuruluşunun 1000. Yıl dönümünde inşa edilen meydan krallar ve tarihi liderlerin heykellerine ev sahipliği yapmaktadır. Ardından meydanı şehrin kalbine bağlayan Andrrasy caddesi diğer bir gezi noktamız olacaktır. Otobüsümüz ile panoramik olarak göreceğimiz caddede konsolosluklar, tarihi binalar bizleri beklemektedir. Bunlardan bir tanesi de 1873 yılında yapılan Opera binası olacaktır. Caddenin bitiminde Tuna nehri bizleri karşılayacak. Şehrin Pest tarafında yer alan 100 yıllık bir geçmişe sahip Parlamento binasını otobüsümüzden panoramik olacak göreceğiz. Barok ve Neo Gotik tarzı ile nehir kenarında yer alan bina gece ışıklandırması açıldığında büyülü bir yapıya dönüşmektedir. Bu yüzden akşam vakti nehir üzerinde tekne turu yapıp ışıklandırılmış şehri görmenizi mutlaka tavsiye ederiz. İki yakayı birbirine bağlayan meşhur Elizabeth ve Zincirli köprüleri muhteşem ihtişamları ile bizleri bekliyor olacak. Buda tarafında geçişimizle beraber Buda kalesinin önünde otobüsümüzden iniyor ve kale gezimize başlıyoruz. Unesco Dünya Mirası listesinde yer alan kale içerisinde ayrı bir şehir barındırmaktadır. Yapacağımız kısa gezide göreceğimiz bir diğer eser ise Mathias kilisesi olacaktır. Son olarak şehir merkezinde serbest zamanımız başlayacaktır. Akşam belli bir saate kadar Budapeşte’nin keyfini çıkarabilirsiniz. Gezimizin ardından tüm gün gördüğümüz tarihi binaları bir de gece ışıklar altında görmek isterseniz Budapeşte Tuna nehrinde tekne gezisi yapabilirsiniz. Dünyanın en güzel gece tekne turu sizi bekliyor olacaktır. Günün bitiminde konaklama için Budapeşte’deki otelimize geri dönüyoruz.
4.GÜN, 01 TEMMUZ SALI, BRATİSLAVA – VİYANA
Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından Avrupa gezimizin yeni durağı olan Bratislava’ya doğru yola çıkıyoruz. Slovakya’nın başkenti şehre varışımızın ardından turumuz başlıyor. Masalsı meydanlar, rengarenk 18. Yüzyıl’dan günümüze gelen tarihi binalar, orta çağdan bugüne uzanan kalenin gölgesi altındaki Arnavut kaldırımlı caddeler ve meşhur heykelleri ile Bratislava bizi bekliyor. Unesco Dünya Kültür Miras Listesi’nde bulunan şehrin eski yerleşim merkezi araç trafiğine kapalıdır. Şehrin en güzel bölgesi 'Hlavné Namestie' de göreceğimiz birçok yapı bulunmaktadır. 1805 istilasını anmak amacıyla yapılan ünlü Cumil heykeli bunlardan ilki olacaktır. 1572 yapımı ünlü Maximilian Çeşmesi ise bir diğeridir. Art-Nouveau şaheserlerinden 'Kutscherfeld Sarayı' ve dışındaki hediyelik eşya dükkânları, tezgâhları, kafelerle dolu sokakları bu masalsı kentte bizlere görsel şölen sunmaktadır. Bir köprüden geçerek yeni şehre ulaşılan şehrin kapısı Michael Gate, Tuna Nehri'nden 85 metre yükseklikteki görkemli kale bölgesi ve şehrin en güzel sarayı Primate görülecek yerler arasındadır. Program yoğunluğundan dolayı Bratislava’da serbest zamanımız olmayacaktır. Opera ve klasik müziğin dünya başkenti Viyana’ya varıyoruz. Şehir merkezinin etrafında ring yapan Kartner caddesine ulaşıyoruz. Otobüsümüz ile devam edeceğimiz panoramik gezide birçok eser görmemiz için bizleri bekliyor olacak. Bunlardan ilki 1869 yılında kraliyet ailesi tarafından açılan opera binasıdır. Yapı şehrin mimarisini bizlere yansıtmaktadır. Ardından cadde üzerinde göreceğimiz diğer eserler Parlamento binası ve Güzel sanatlar müzesi olacaktır. Eski şehir merkezi turumuza otobüsümüzden inerek yaya olarak devam ediyoruz. Kent meydanında Aziz Stefan Katedrali tüm ihtişamı ile bizleri karşılayacak. 4 kuleye sahip olan Gotik mimarisi ile 136 metre yüksekliğindedir. Son gezi noktalarımız ise sırası ile veba anıtı ve Hofburg imparatorluk sarayı olacaktır. Gezimizin bitimi ile serbest zamanımız oluyor. Günün bitimi ile yolumuza devam ediyor ve Prag’daki otelimize yerleşiyoruz.
5.GÜN, 02 TEMMUZ ÇARŞAMBA, PRAG
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Altın şehir, Şehirlerin anası, Avrupa’nın kalbi gibi lakapları bulunan masalsı şehir Prag’a şehir turumuza başlıyoruz. 2. Dünya savaşında neredeyse hiç zarar görmeyen kent Gotik ve Barok mimariyi bize iç içe sunmaktadır. Prag şehir turumuzu yürüyerek gerçekleştiriyoruz. Şehre tepeden hâkim olan Prag kalesinin duvarları yanında otobüsümüzden ayrılıyoruz. Guiness rekorlar kitabında dünyanın en büyük kalesi olarak anılan yapı içerisinde birçok tarihi eseri barındırmaktadır. Bunlardan en ihtişamlısı Gotik mimari ile inşa edilmiş Aziz Vitüs katedralidir. İç ve dış süslemeleri ile bizleri büyüleyen Katolik Katedral tam 600 yılda bugünkü halini almıştır. 1344 yılında yapımına başlanan eser günümüze kadar birçok eklenti ile Gotik, Neo Gotik ve Barok mimariyi yansıtmaktadır. Şehir merkezine doğru devam edeceğimiz yürüyüşümüz esnasında Altın yolun önünden geçiyoruz. Girişi ücretli olan Altın yolu serbest zamanda gezebilirsiniz. Kaleden ayrılıp Vlatva nehrine varmadan son bir nokta daha bizleri bekliyor. Ünlü yazar Franz Kafka’nın evi ve müzesini dışardan görüyoruz. Burada vereceğimiz kısa bir molanın ardından yolumuza devam ediyor ve dünyanın en dar sokağı ile karşılaşıyoruz. Trafik ışığı sistemi ile yönlendirilen sokağa sakın yeşil yanmadan girmeyin. Vlatva nehrinden karşıya yani şehir merkezine meşhur Charles köprüsünden geçiyoruz. Her iki başında kuleleri ve üzerinde bulunan 30 heykeli ile köprü sadece yaya kullanımına açıktır. Rehberimizden köprü ve heykeller hakkında bilgi aldıktan sonra eski kent merkezine giriş yapıyoruz. Kent meydanına ulaşıp burçlar saatini gördükten sonra serbest zamanımız oluyor. Günün bitiminde otobüsümüzle buluşuyor ve Amsterdam’a doğru gece yolculuğumuza çıkıyoruz.
6.GÜN, 03 TEMMUZ PERŞEMBE, AMSTERDAM
Sabah saatlerinde serbest olarak kahvaltının ardından Hollanda’nın Venedik’i, kanallar şehri Amsterdam’a varıyoruz. Şehir dünyanın her ülkesinden insanların yaşaması ile büyük bir popülasyona sahiptir. İlk olarak Hollanda denildiği zaman akla gelen yel değirmeni gezimizi yapıyoruz. Bir zamanlar sular altında olan ülke bu yel değirmenleri sayesinde bugünkü halini almıştır. Kanallarda biriken fazla suların ve göletlerin kurutularak tarım arazisine çevrilmesinde pompa görevi gören değirmenler günümüzde kartpostallara konu olmaktadırlar. Turistik ve popüler bir yel değirmeninin önünde sizlere fotoğraf molası veriyoruz. Daha sonra şehir merkezine ulaşıyor ve otobüsümüzden ayrılıyoruz. Yaya olarak devam edeceğimiz gezimizde yeni ziyaret noktamız Dam Meydanı olacaktır. Meydan Kraliyet Sarayı ve Maddame Tussaud müzesine ev sahipliği yapmaktadır. Şehrin sular altında kalmasını önlemek için Amstel nehrine yapılan barajın ardından ortaya çıkan kara parçası günümüze bu hali ile ulaşmıştır. Bir sonraki gezi noktamız ise çiçek pazarı olacaktır. Yüzen çarşı olarak da bilenen pazar hoş kokuları ile alışveriş için sizleri beklemektedir. Son gezi noktamız ise Amsterdam gece hayatına ev sahipliği yapan Red Light olacaktır. Günün bitiminde serbest zamanımız oluyor. Amsterdam kanallarında yapılan tekne turu ile şehrin ücra köşelerini keşfedebilirsiniz. Ardından yola devam ediyor ve konaklama için Anvers’deki otelimize ulaşıyoruz.
7.GÜN, 04 TEMMUZ CUMA, BRUKSEL – BRUGGE
Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından Avrupa Birliğinin başkenti, waffle ve çikolatası ile Brüksel şehri bizi beklemektedir. İlk gezi noktamız 1958 de Brüksel’de yapılan Expo fuarı için inşa edilen yapılar olacaktır. Mini Avrupa parkı olarak bilinen bölgede en simge yapı Atomium’dur. Çelik kristalinin 165 milyar kez büyütülmesi ile yapılan eser 102 metre yüksekliğindedir. Kent merkezinde otobüsümüzden ayrılıyor ve yaya olarak gezimize devam ediyoruz. Eski şehir meydan olan Grand Palace ulaşınca kısa bir mola veriyor ve rehberimizden tarihi meydandaki yapılar hakkında bilgi alıyoruz. Bunların en önemlileri Belediye Sarayı ve 13 yüzyılda inşasına başlanan yakın zamanda Katedral ünvanını alan Aziz Michael Katedralidir. Son gezi noktamız ise işeyen çocuk heykeli Manneken Pis heykeli olacaktır. Brüksel gezimizin bitmesi ile sizlere serbest zaman veriyoruz. Daha sonra otobüsümüzle buluşuyor ve Avrupa’nın en masalsı şehirlerinden biri olan Brügge’ye doğru yola çıkıyoruz. Bu küçük kente varışımızın ardından otobüsümüzden ayrılıyor ve içinden geçen kanalların, rengarenk evlerin yanlarından geçerek tarihi kent meydanına (Grote Markt) ulaşıyoruz. Aziz Salvator Katedraline ve birçok tarihi binaya ev sahipliği yapan meydan 1 hektar büyüklüğündedir. Gezimizin bitmesinin ardından sizlere serbest zaman veriyoruz. Günün bitimi ile otobüsümüzle buluşuyor ve Paris yolculuğumuza başlıyoruz. Konaklama Paris’teki otelimizde.
8.GÜN, 05 TEMMUZ CUMARTESİ, PARİS
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından romantik şehir Paris’i keşfetmeye başlıyoruz. Tarihi 13. Yüzyıla dayana şehir 19. Yüzyılda Mimar Baron Hausmann tarafından bugünkü haline getirilmiştir. Adeta bir açık hava müzesi olan kent dünyanın en çok turist alan şehirlerinden biridir. Seine nehri kıyısında kurulan kent neredeyse tüm tarihi yapıları da nehir kenarından bulundurmaktadır. Bu yüzden Seine nehri tekne turunu mutlaka yapmanızı tavsiye ederiz. Gezimizin ilk bölümü otobüsümüzle panoramik olarak gerçekleşecektir. Önemli noktalarda inip fotoğraf almanız için sizlere zaman vereceğiz. Ancak 12 milyonluk bu metropolü tahmin edeceğiniz üzere yaya gezmemiz mümkün olmayacaktır. Şehre giriş yaparken yol üzerindeki yapılar hakkında rehberimizin verdiği bilgileri dinliyor ve ardından Notre Damme Katedraline varıyoruz. Viktor Hugo’nun eseri Notre Damme kamburu ile ünlünen yapı 170 yılda tamamlanmıştır. Keltler döneminde küçük bir ibadet yeri olan eser daha sonra Romalılar döneminde tapınağa dönüşmüştür. Ardından Hristiyanlığın gelmesi ile son halini alıp bir Katedral inşa edilmiştir. Geçtiğimiz yıllarda ciddi bir yangın geçiren eseri yılda yaklaşık 10 milyon kişi ziyaret etmektedir. Bir sonraki gezi noktamız ise Louvre Müzesi olacaktır. Panoramik olarak göreceğimiz müze Louvre sarayının içinde yer almaktadır. Dünya genelinde eserlerin sergilendiği müzeyi tam anlamıyla gezebilmek için tahminimiz 1 ay kadar bir süre gerekecektir. Sonrasında Fransız ihtilalinin idam meydanı Concorde dan geçiyoruz ve genişliği, pahalı mağazaları ile ünlü Champ Elysees caddesi görüş alanımıza giriyor. Caddenin bitiminde Napolyon savaşçılarının ve Fransız devriminde direnen devrimcilerin adına yapılan Zafer Takı bizi bekliyor olacaktır. Takın altında bu kişiler için sönmeyen bir ateş bulunmaktadır. Daha sonra Tracedero meydanına ulaşıyor ve otobüsümüzden iniyoruz. Gustav Eiffel tarafından Fransa Expo için yapılan Eiffel kulesinin tam karşı noktasında bulunan bu balkon meydandan Eiffel fotoğraflarımızı alıyoruz. Otobüs ile gezimize devam ediyor ve Opera binasını görüyoruz. Ardından Ressamlar tepesinde bulunan Sacre Coeaur bazilikası ve semti bugünün son gezi noktası olacaktır. Paris’e hâkim bir tepede kurulu bazilikayı yürüyerek geziyoruz. Daha sonra semtin küçük meydanına ulaşıyor ve neden ressamlar tepesi denildiğini anlıyoruz. Küçük bir meydanda onlarca ressamın el emeği ile yaptıkları eserleri görme ve dilerseniz satın alma şansına sahip olacaksınız. Burada vereceğimiz serbest zamanda meydan etrafındaki kafelerde kahvelerinizi yudumlayıp ressamları izleyebilirsiniz. En güzel aktiviteyi en sona saklıyoruz. Gece Eiffel kulesinin ışık gösterisini izlemek için tekrar Tracedero meydanına dönüyoruz. Bu uzun günün bitiminde konaklama yine otelimizde olacak.
9.GÜN, 06 TEMMUZ PAZAR, PARİS
Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından harika bir gün sizleri beklemektedir. Harika bir gün çünkü bugün bol bol serbest zaman sahip olacak ve Paris’i dilediğiniz gibi keşfedeceksiniz. Otobüsümüz sizi şehir merkezine bırakacak ve aynı noktadan akşam saatlerinde tekrar buluşup yola devam etmenizi sağlayacaktır. Ancak serbest kalmak istemeyen misafirlerimiz için tabi ki rehberimizin yapacağı programa dahil olabilirler. Gün içerisindeki ulaşımlarınızı metro ile sağlayabilirsiniz. Rehberimiz Louvre müzesine giriş için yardımcı olacak ve son olarak yine dileyen misafirlerimiz ile Seine nehri tekne turu yapacaktır. Giriş ücretlerini ödeyip bu programa dahil olabilir veya dilerseniz gönlünüzce gezebilirsiniz. Akşam saatlerinde Champ Elysees caddesini de keşfettikten sonra otobüsümüzle buluşuyor ve Fransa’nın Akdeniz sahillerine yani Fransızca ismi ile Cot De Azur a doğru yola çıkıyoruz.
10.GÜN, 07 TEMMUZ PAZARTESİ, PROVENCE – NICE
Sabah saatlerinde serbest olarak kahvaltının ardından Lavanta’nın başkenti Provence’ye varıyoruz. Otobüsümüzden inip yürüyerek yapacağımız şehir turunda sadece lavanta değil aynı zamanda şarapları ile de ünlü olan bu şehirde keyif dolu dakikalar geçiriyoruz. Eski kent merkezinin dar sokaklarındaki rengarenk evleri ile gerçek bir Fransız şehrinde bulunuyoruz. Rehberimiz ile yapacağımız kısa gezinin ardından sizleri serbest bırakıyoruz. Lavanta ile üretilmiş ürünlerden satın alabilir, şehrin dar sokaklarından dolaşıp kafelerin, restoranların tadını çıkarabilirsiniz. Ardından yola devam ediyor ve güney sahillerinin en turistik ve en popüler şehri Nice’e ulaşıyoruz. Sahil boyu palmiye ağaçları ve meşhur mavi bankları ile ünlü Promenade Des Anglais caddesinden (İngiliz caddesi) ilerliyor ve şehir merkezine ulaşıyoruz. Cadde 1820 yılında bölgede yaşayan İngiliz zenginler tarafından yaptırılmıştır. Kötü giden hasadın ardından yoksul düşen yöre halkına, bir geçim kaynağı olması için İngilizlerin ödeneği ile yapılan cadde 7 km uzunluğundadır. Kent meydanında otobüsümüzle atacağımız bir tur ile meydan etrafında bulunan tarihi yapıları da görme imkanına sahip oluyoruz. Ardından otobüsümüzden iniyoruz. Eski şehir ve kent pazarı göreceğimiz yerler arasında olacaktır. Gezimizin bitmesi ile rehberimiz sizlere serbest zaman veriyor. Dileyen misafirlerimiz Nice sahillerinde denize girebilirler. Daha sonra tekrar otobüsümüzle buluşuyor İtalya’nın Montecatini kentine doğru yola çıkıyoruz. Konaklama otelimizde.
11.GÜN, 08 TEMMUZ SALI PISA – FLORANSA
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından tüm dünyanın en uğrak turistik noktalarından biri olan Pisa kasabasına ulaşıyoruz. Bu küçük kasabada göreceğimiz yapı Pisa kulesi ve katedrali olacaktır. Mucizeler meydanında bulunan kule Pisa Katedralinin çan kulesidir. Birbirinin üzerine bindirilmiş 8 silindirden oluşan kule yumuşak zemin sebebi ile yıllar içerisinde bir tarafa doğru eğilmiştir. Ancak yakın zamanda bu eğim yıkıma yola açabileceği için İtalyan mimar ve mühendisler tarafından zemin güçlendirmiş ve yapının daha fazla eğilmesine izin verilmemiştir. Pisa şehri 11. yüzyılda büyük bir liman kenti ve ticaret merkezi idi. Pisa’lı tacirlerin şanlarına yakışır bir eser ortaya çıkarmak için inşa ettikleri Katedral ve kulenin yapımına 1173 yılında başlanmıştır. Bu harika meydanda ünlü pozları verip resimlerimizi alıyoruz. Ardından vereceğimiz serbest zamanda tüm İtalya’nın en ucuz hediyelik eşya satan çarşısında alışveriş yapabilirsiniz. Pisa gezimizin bitmesi ile Rönesansın başkenti Flronsa’ya doğru yol alıyoruz. Şehre varışımızın ardından ilk durağımız Michelangelo meydanı olacaktır. Merkeze hakim bir tepede bulunan meydandan Arno nehri kenarına kurulu bu muhteşem şehri ve tarihi eserleri izledikten sonra aracımıza geri dönüyoruz. Şehir merkezine ulaşmanın tek yolu yaya olduğu için tekrar otobüsümüzden inip kısa bir yürüyüş yapıyoruz. Ardından sihirli şehir tüm görkemi ile bizi karşılıyor. İlk bankacılık sistemini kuran Medici ailesinin finanse etmesi ile Rönesans dönemini yaşayan şehirde Signora meydanı ilk durağımız olacaktır. 94 metre uzunluğundaki çan kulesi ile Vecchio Sarayı, Leonarda Da Vinci’nin eserlerinin sergilendiği Uffuzi müzesi ve muhteşem heykeller bu meydanda bizi etkisi altına alacak. Davut’tan Medusa’ya ve şehrin simgelerine ait heykelleri tanıdıktan sonra gezimize devam ediyoruz. Medici ailesinin çalışma saraylarından oturdukları saraya gitmeleri için binaların üstünden inşa edilmiş yolu ve üzerinden geçtiği Ponte Vecchio köprüsü bir sonraki gezi noktamız oluyor. Ardından yürüyüşümüze devam ediyor ve adeta açık hava müzesi olan kentte gördüğümüz yapılar hakkında bilgi alıp kubbesi ile ünlü olan Floransa Katedraline ulaşıyoruz. Duomo olarak da adlandırılan eserin yapımına 1296 yılında başlanmıştır. Vaftizhane kapısının altın kaplı ve Hristiyanlık tarihini tasvir eden kabartmalarını da görüp rehberimizden bilgi alıyoruz. Ardından kent merkezinde serbest zamanımız oluyor. Günün bitiminde otobüsümüzle buluşuyor ve Roma’ya doğru yola çıkıyoruz. Kente varmadan yakın bir şehirde konaklıyoruz.
12.GÜN, 09 TEMMUZ ÇARŞAMBA, ROMA
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından yola çıkıyoruz. Kısa bir yolculuktan sonra Roma İmparatorluğunun kalbi, bütünüyle bir açık hava müzesi olan Unesco Dünya mirası listesinde bulunan Roma kentine ulaşıyoruz. Şehir merkezine ulaşmadan önce ilk gezi noktamız başka bir ülke olan Vatikan oluyor. Katolik Hristiyanların dini merkezi olan ülkede göreceğimiz eser tabii ki San Pietro Bazilikası olacaktır. Hristiyanlığın en büyük kilisesi olan yapı 23 bin m2 arazi üzerine kuruludur. Güvenlik kontrolü için gireceğimiz sırada ilerlerken rehberimizden Vatikan hakkında bilgi alıyoruz. Meydanı kucaklayan kolonlar, Papanın halka göründüğü pencere ve meydandaki eserler göreceğimiz yerler arasında olacaktır. Sıramızın gelmesi ile kilisenin içine giriyor ve muhteşem mimarinin etkisi altında kalıyoruz. Daha sonra tekrar otobüsümüze dönüyor ve panoramik Roma şehir turumuza başlıyoruz. Otobüsümüzle yapacağımız panoramik gezi esnasında ilk olarak Colleseum’u görüyoruz. M.S. 76 yılında yapımına başlanan eserin içi harap olmuş ancak dış duvarları tüm ihtişamı ile ayaktadır. Gladyatörlerin arenası olan yapı adını girişindeki heykelden almaktadır. Daha sonra Roma döneminden kalma birçok eseri rehberimizin anlatımı ile görme şansına sahip oluyoruz. Panoramik gezimizin bitmesi ile otobüsümüzden iniyor ve yaya olarak eski şehir merkezinde gezimize devam ediyoruz. Şehrin dar sokaklarında ilk göreceğimiz eser aşk çeşmesi (Fontana De Trevi) olacaktır. Aşıkların uğrak ziyaret noktası olmasından ismini almış olsa gerek ama aslında 3 yol çeşmesi anlamına gelmektedir. 3 su kaynağının birleştiği yere inşa edilen çeşme üzerindeki heykelleri ile sizlere mükemmel bir görsel hatıra olacaktır. Ardından yürüyüşümüze devam ediyor ve dışı tapınak içi kilise görünümünde olan Pantheon a varıyoruz. Eski bir Pagan tapınağı olan yapı daha sonra kiliseye çevrilmiştir. Gezimizin son noktası ise İspanyol merdivenleri olacaktır. Adını yakınında bulunan İspanyol konsolosluğuna borçlu olan merdivenler turistlerin gözde mola yerlerindendir. Rehberimiz sizlere bu noktada serbest zaman verecektir. Sizlerde merdivenlerin keyfini çıkarabilirsiniz. Ardından akşam saatlerinde otobüsümüzle buluşuyoruz, kente veda edip Garda kentine doğru gece yolcuğumuza başlıyoruz.
13.GÜN, 10 TEMMUZ PERŞEMBE, GARDA – VERONA
Sabah saatlerinde serbest olarak aldığımız kahvaltının ardından Garda’ya varıyor ve Sirmione kasaba merkezine doğru yola çıkıyoruz. Garda gölü kenarına kurulu tarihi kasabada keyifli dakikalar bizi bekliyor. Savunma amaçlı 13. Yüzyılda yapılmış Scaligero kalesinin içinde eski kent sokaklarında geziyoruz. Rehberimizden kasaba hakkında bilgi aldıktan sonra serbest zamanımız oluyor. Daha sonra otobüsümüzle buluşuyor Rome ve Juliet’in şehri Verona’ya doğru yola çıkıyoruz. Varışımızın ardından otobüsümüzden ayrılıyor ve yaya olarak gezimize başlıyoruz. Kent meydanına varınca bizi Arena Di Verona karşılıyor. Günümüzde konserler ve opera gösterileri için aktif kullanılan bu yapı 30 bin kişi kapasiteye sahiptir. Ardından yürüyüşümüze devam ediyor ve dar sokaklardan kitaplara ve filmlere konu olan Juliet’in evine varıyoruz. Evin bahçesinde yapacağımız küçük bir gezintinin ardından eski kent meydanı ve pazarında sizlere serbest zaman veriyoruz. Daha sonra otobüsümüzle buluşuyor ve Venedik’e doğru yola devam ediyoruz. Günün bitiminde konaklama Venedik adasının kıyı tarafındaki otelimizde.
14.GÜN, 11 TEMMUZ CUMA, VENEDİK – LUBYANA
Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından otobüsümüzle Venedik adasına doğru yola çıkıyoruz. Varışımızın ardından otobüsümüz otoparkta kalıyor ve araç trafiği olmayan şehirde ücretini ödeyerek vaporetto ile kent merkezine ulaşıyoruz. 400’e yakın köprüsü, 117 adası ile Sular şehri veya Kanallar şehri veya Maskelerin şehri Venedik gezimiz bizi bekliyor. Şehir fazla derin olmayan deniz tabanına yerleştirilen binlerce kazığın üstüne inşa edilmiştir. Öyle ki bazı zamanlar sular altında kalmaktadır. Bu ve benzeri sorunlardan dolayı Venediklilerin büyük kısmı artık kıyıda yaşamaktadırlar. Burada bulunan binalarda genelde çalışan işçiler ikamet etmektedir. Kısa bir yürüyüş ile San Marco meydanına ulaşıyoruz. Burada bizleri karşılayacak ilk eser Dükler sarayı olacaktır. Gotik tarzda yapılan eser turistlerin en çok ilgisini çeken noktadır. Meydanda bulunan San Marco Bazilikası ise göreceğimiz bir diğer eser olacaktır. Meydan hakkında bilgileri rehberimizden aldıktan sonra dar sokakları, kanalları ve köprülerinde gezinti yapmak üzere rehberimizi takip ediyoruz. Eğer şanslı gününüzde iseniz limanda bir Kruvazör gemisi yoktur ve Venedik çok kalabalık değildir. Diğer durumda bu dar sokaklarda gezerken kaybolmanız olası bir durumdur. Ancak endişe etmeyin; rehberimiz size meydanı bulmanız için bazı ipuçları verecektir. Kısa bir yürüyüşün ardından Venedik’in en büyük köprüsü Rialto’ya varıyoruz. Grande Kanal yani Büyük Kanalın iki yakasını birbirine bağlayan köprü üzerindeki dükkanları ile sizleri cezbedecektir. 1588 yılında yapılan köprü o tarihte karşıya geçmenin tek yolu idi. Gezimizin bitmesi ile sizlere serbest zaman veriyoruz. Ardından otoparka geri dönüyor ve otobüsümüzle buluşup yola çıkıyoruz. Akşam saatlerinde Slovenya’nın başkenti Lubyana’ya varıyoruz. Otobüsümüzden ayrılıp şehir merkezinde rehberimiz eşliğinde kısa bir gezinti yapıyoruz. Yeşillikler arasına kurulu bu masalsı kent tarihi yapıları nehir kenarına kurulu kafeleri, restoranları ile bizleri karşılıyor olacak. Vodnik meydanı, Halk meydanı, St Nikolaja Katedrali göreceğimiz yapılar arasında olacak. Gezimizin bitmesi ile sizlere serbest zaman veriyoruz. Günün bitiminde otobüsümüzle buluşuyor ve Sofya’ya doğru gece yolculuğumuza çıkıyoruz.
15.GÜN, 12 TEMMUZ CUMARTESİ, SOFYA
Gece yolculuğunun ardından sabah saatlerinde serbest olarak alacağımız kahvaltı sonrası Sofya’ya ulaşıyoruz. Şehir merkezinde görülmesi gereken hemen hemen tüm noktalar birbirine yürüyüş mesafesindedir. Balkanların en büyük katedrali olarak bilinen Aleksander Nevski Katedrali’ne kadar otobüsümüzle ulaşıp burada araçtan iniyoruz. Katedrali gördükten sonra otobüsümüzle panoramik olarak Parlamento binasını ve zafer anıtını, koruma altına alınmış olan sarı taşlardan oluşan Tsar Osvoboditel Caddesi’nden geçerek, Sveti Nikolay Rus Kilisesi, Milli Bulgar Tiyatrosu, Rodondo Kilisesi, Cumhurbaşkanlığı Binası, Antik Serdika Şehri Kalıntıları, Sofya heykeli, Banyabaşı Cami’ni görüyoruz. Sofya gezimiz ile turumuzun son ziyaret noktalarını da görmüş oluyoruz. Serbest zamanın ardından Türkiye’ye geri dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Bulgaristan ile Türkiye arasında bulunan Kapıkule sınır kapısını kullanarak yurda giriş yapıyoruz. Sınır kapısındaki yoğunluğa göre değişmekle birlikte akşam saatlerinde İstanbul’a varıyoruz. Yeni turlarda buluşmak üzere sizlerle vedalaşıyoruz
NAKİT VE NAKİT TAKSİT | ||
---|---|---|
KİŞİ BAŞI | 1149 EURO | |
İLAVE YATAK | 1149 EURO | |
TEK KİŞİLİK ODA | 1499 EURO | |
03-12 CHD | 1049 EURO |
ÖDEMELER TUR TARİHİNE 1 AYDAN AZ SÜRE OLMASI DURUMUNDA HAVALE VEYA KREDİ KARTINA TEK ÇEKİM ŞEKLİNDE YAPILIR, TUR TARİHİNE 1 AYDAN DAHA UZUN SÜRE VAR İSE ÖN ÖDEME YAPILABİLİR. ÖN ÖDEME YAPAN MİSAFİRLERİMİZ KALAN ÖDEMELERİNİ NE ŞEKİLDE ÖDEYEBİLECEKLERİNİ MÜŞTERİ TEMSİLCİMİZDEN ÖĞRENEBİLİRLER. AYRICA BU TURUMUZDA ÖN ÖDEMENİZİ YAPTIKTAN SONRA KALAN BAKİYENİZİ OTOBÜSTE ÖDEME SEÇENEĞİ BULUNMAKTADIR. KREDİ KARTI ÖDEMELERİNDE %2 FARK UYGULANIR
*Çocuk indirimi 2 yetişkin ile aynı odada konaklama yapıldığı takdirde geçerlidir.
*Programlarımız için otellerden grup rezervasyonları yapılmaktadır. Grup kahvaltılarının içeriği münferit kahvaltıların içeriğinden farklı olabilir. Gidilen ülkelerdeki otellerde alınacak olan kahvaltıların içeriği Türk kahvaltısı değildir. Grup kahvaltıları genelde continental kahvaltı olarak ayrı salonda verilmektedir. Continental kahvaltı temel olarak çay ya da kahve, marmelat ve kruvasandan oluşup, ülkeye göre değişiklikler göstermektedir.
*Eğer vize alınan bir tur ise Davincitur, misafirlerimiz ile konsolosluk arasında aracı kurum olup, herhangi bir vize alım garantisi vermez. Konsolosluğun vize vermemesi veya red vermesi Davincitur'un sorumluluğunda değildir.
*Pasaportların seyahat tarihinin bitimi baz alınarak minimum 6 ay geçerliliği olması gerekmektedir. 6 aydan az süreyle seyahat eden misafirlerimiz, ülke pasaport polisleri tarafından ülkeye alınmama durumu ile karşılaşabilir. Bu gibi durumlarda sorumluluk pasaport sahibine aittir.
*Programlarda belirtilen uçuş saatleri havayolları tarafından bildirilen saatlerdir. Özel seferlerle düzenlenen turlarımızda uçak saatleri 48 saat öncesine kadar değişiklik gösterebilir. Davincitur havayolu ile misafir arasında aracı konumundadır. Havayolundan kaynaklı gecikme, iptal, havaalanı ve havayolu değişikliği, kapasite üzerinde satış yapılması, hizmet aksamaları vb. gibi durumlardan Davincitur hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz
*Gezi için yeterli katılım sağlanamadığı takdirde, son iptal bildirim tarihi gezi hareket tarihinden 20 gün öncesi olup, iptal bilgisi acenteniz tarafından iletilecektir.
*Tur içerisinde kullanılmayan ulaşım, konaklama, çevre gezileri vb. haklar iade edilmez.
*Rehberimiz programı tamamen gerçekleştirmek kaydı ile tur esnasında değişiklikler yapabilir.
*Otobüsteki oturma yerlerimiz rezervasyon sırasına göre verilir ve rotasyon uygulaması yapılır, her yeni gün önde oturan misafirlerimiz arka koltuklara geçerler
* 3 kişilik oda tercih ettiğinizde, Oteller oda içerisinde 3 ayrı yatak veremeyebilir, bunun yerine bir büyük yatak ve bir küçük yatak veya kanepe olabilir.
TURUN MİSAFİR TARAFINDAN OTUZ GÜNDEN DAHA FAZLA SÜRE VAR İKEN İPTALİ DURUMUNDA 3. KİŞİLERE YAPILAN ÖDEMELER İPTAL EDİLİR, VERGİ, HARÇ, YASAL YÜKÜMLÜLÜKLERDEN DOĞAN ÖDEMELER, UÇAK VEYA OTOBÜS ULAŞIMLARI VE KONAKLAMA TESİSLERİ İPTALİNDEN DOĞACAK CEZAİ BEDELLER MİSAFİRDEN KESİLDİKTEN SONRA KALAN BEDEL İADE EDİLİR. 30 GÜNDEN DAHA AZ KALAN SÜRELERDE İSE 3. KİŞİLERE YAPILAN ÖDEMELER İPTAL EDİLİR, VERGİ, HARÇ, YASAL YÜKÜMLÜLÜKLERDEN DOĞAN ÖDEMELER, UÇAK VEYA OTOBÜS ULAŞIMLARI VE KONAKLAMA TESİSLERİ İPTALİNDEN DOĞACAK CEZAİ BEDELLER VE %25 ORANINDA CEZAİ ŞART KESİLİR. BUNUN DIŞINDA EĞER MİSAFİR KENDİ YERİNE BİR BAŞKASINI BULUR İSE; İSTEDİĞİ ZAMAN TÜM HAKLARINI BU KİŞİYE DEVREDEBİLİR, ANCAK BU DURUMDA UÇAK BİLETLERİNDEKİ İSİM DEĞİŞİKLİĞİNDEN DOLAYI MARUZ KALINAN CEZAİ TUTARLAR YİNE MİSAFİR TARAFINDAN ACENTAYA ÖDENİR. SADECE OTOBÜS İLE YAPILAN TURLARIMIZDA MİSAFİR KENDİ YERİNE BAŞKASINI BULUR İSE HİÇBİR CEZAİ ŞART UYGULANMAZ. TURUN ACENTE TARAFINDAN YETERSİZ KATILIM SEBEBİ İLE İPTALİ DURUMUNDA DA HİÇBİR CEZAİ ŞART UYGULANMAZ. BUNLARIN DIŞINDA MİSAFİRİN SEYAHATİNİ ENGELLEYEN RESMİ KURUMLARDAN RAPORLU BİR RAHATSIZLIĞI OLDUĞUNDA VEYA 1. DERECE BİR YAKINININ ÖLÜMÜ DURUMUNDA VEYA DİĞER MÜCBİR SEBEP HALLERİNDE ACENTAMIZ TARAFINDAN OTOBÜSLÜ AVRUPA TURLARIMIZDA EKSTRA ÜCRETLİ, DİĞER TÜM TURLARIMIZDA ÜCRETSİZ YAPILAN MÜCBİR SEBEPLE İPTAL SİGORTASI DEVREYE GİRER VE MİSAFİR TUR ÜCRETİNİ SİGORTA ŞİRKETİNDEN TAHSİL EDER. ANCAK POLİÇENİN KAPSAM DIŞI BIRAKTIĞI HALLERDE BULUNMAKTADIR. (SİGORTA KAPSAMINI DETAYLI İNCELEMEK İÇİN MÜŞTERİ TEMSİLCİNİZDEN POLİÇE ÖRNEĞİNİ İSTEYEBİLİRSİNİZ) SİGORTANIN KAPSAM DIŞI BIRAKTIĞI VE İADE YAPMADIĞI MÜCBİR SEBEP HALLERİNDE İSE YUKARIDAKİ ŞARTLAR GEÇERLİ OLACAKTIR
Otobüslü Avrupa turlarımızda ekstra olarak sunduğumuz, diğer tüm turlarımızda siz değerli misafirlerimize tur ücretine dahil mücbir sebeple tur iptal sigortası yapılmaktadır. Poliçe ana başlıklar olarak sağlık, mücbir sebeple iptal, mesleki sorumluluk ve başınıza gelebilecek bazı olumsuz durumları kapsamaktadır. Rezervasyon anında yapılan sigortanızın poliçesini seyahat danışmanınızdan isteyebilirsiniz. Detaylı bir şekilde okumanızı tavsiye ederiz. Aşağıda maddeler halinde özetle poliçenin teminat içeriğini görebilirsiniz. Aşağıda okuyacağınız teminatların geçersiz olduğu durumlar da bulunmaktadır. Mesela tura katılacak kişinin geçmişte var olan bir hastalığının nüksetmesi gibi, 1. Derece bir yakının kaybının geçmişten gelen bir rahatsızlık sebebi ile olması gibi veya 65 yaş üstü misafirlerimizin herhangi bir rahatsızlığı sebebi ile tura katılamaması ve buna benzder durumlarda sigorta poliçeniz geçersiz olabilmektedir. Dilerseniz seyahat danışmanınızdan daha detaylı bilgi alabilirsiniz.
· Tıbbi tedavi teminatı
· Tıbbi nedenlerle nakil veya seyahat
· Tedavi sonrası daimî ikamete dönüş masrafları
· Öngörülmeyen dönüş nedeni ile seyahat masraflarının karşılanması
· Tedavi nedeni ile uzayan konaklama masraflarının karşılanması
· Sigortalının rahatsızlanması durumlarında refakatçi masraflarının karşılanması
· Kayıp bagajın bulunup ulaştırılması
· Bagajın kaybolması, çalınması ya da zarar görmesi durumunda hasarın karşılanması
· Seyahat sırasında şahsi eşyaların çalınması
· Mücbir sebeple seyahatin iptali
· Seyahat acentasının kusurlarından kaynaklanan zararların karşılanması
Gibi konuları içermektedir. Poliçenizde tüm bu maddeler detayları ve kapsamları ile beraber anlatılmıştır. Seyahat danışmanınızdan alıp incelemeyi unutmayınız.