Tarih içerisinde birçok medeniyetin egemenliği altında bulunan şehir etrafını çevreleyen surları ile ortaçağın tüm dokusunu karşımızı çıkarmaktadır. 14. Yüzyılda papalık merkezinin buraya taşınması ile şehrin kaderi değişmiştir. Şehir her sınıftan büyük geç almış, ticaret ve ekonomi gelişmiştir. Aynı zamanda kente gelen hırsızlar ve veba hastalığı şehrin gelişimindeki olumsuz yönler olmuştur. Fransız Krallığının baskılarına uzun süre dayanamayan papalık tekrar Roma’ya geri dönmüştür. Hatta bir süre Fransa kendi papalığını kurmuş ve dünya üzerinde iki papalık merkezi olmuştur. Kent bu tarihten günümüze gelen birçok tarihi eseri surları içinde bulundurmaktadır. Rhone nehri kenarına kurulmuş şehir günümüzde Fransız kültürünü görebileceğiniz en güzel şehirlerden biridir. Yoğun olarak Fransızların yaşadığı kentin sokaklarında gezerken pencerelerden sarkan rengârenk çiçekler, mavi panjurlu pencereler, taş sokaklar, tarihi binaları size Fransız kültürünü betimleyecektir. Şarap bağları ve lavanta tarlaları da ünlü olan kent birçok sanatçıya da ev sahipliği yapmıştır. Picasso’nun ilk kübik tablosu Avignon’lu kızları şehirden esinlenerek yaptığı söylenmektedir.

 

GEZİLECEK YERLER:

 Rhone nehri kenarına kurulu kentin tarihi merkezini gezmek için etrafını çevreleyen surların kapılarından giriş yapabilirsiniz. Nehir ve surlar deyince aklan gelen bir başka şey de tarihi köprüler olsa gerek. Günümüzde ayakta kalabilen 4 kemeri ile Saint Benezet kemerli köprüsü bunlardan biridir. 11. Yüzyılda genç papaz Benezet’in gördüğü rüya sonrasında inşa edilen köprü haçlı seferleri için geçiş noktası olmuştur. Nehrin taşkınları esnasında birkaç defa yıkılan köprü yeniden yapılmıştır. Ancak 17. Yüzyılda önemini kaybetmiş ve kendi haline bırakılmıştır. Sur duvarlarından içeri girince ilk göreceğiniz eser Papalık Sarayı olabilir. Gotik mimarinin en iyi örneklerinden olan eser Fransa’nın en çok ilgi çeken 10 yapısı arasındadır. Papalığın Roma’ya geri dönmesi ile işlevini yitiren saray bir süre hapishane olarak da kullanılmıştır. Günümüzde ise Unesco Dünya Mirası listesinde yer almaktadır. İlginizi çekmesi halinde 4300 metre uzunluğunda, 8 metre yüksekliğe ulaşan ve şuan 13 kapısı bulunan şehir surlarını da gezebilirsiniz. Surlar yüz yıllarca şehri Rhone nehrinin taşkınlarından ve dış saldırılardan korumuştur. Kentte bir başka tarihi eser ise Avignon Katedralidir. Kentin yıldızının parlamasından çok daha önce 11. Yüzyılda yapılan katedral Romanesk mimari ile inşa edilmiştir. Günümüze gelene kadar geçirdiği tadilat ve eklemeler sebebi ile Barok mimarinin izlerini de taşımaktadır. Katedral kadar yanında bulunan park da görülmeye değerdir. Katedralden parka ilerlerken ilk olarak ölen askerler adına yapılmış bir anıt sonrasında ise küçük havuzları ve peyzajı ile Rhone nehri manzarasına ulaşacağınız parkta keyifli zaman geçirebilirsiniz. Küçük bir kent olan Avignon’da önemli müzeler de bulunmaktadır. Ortaçağdan kalma Gotik ve Romanesk eserlerin sergilendiği Petit Palais müzesi bunlardan ilkidir. Küçük saray anlamına gelen ismi ile papalığa hizmet eden bina günümüzde bir müze olarak kullanılmaktadır. İkinci müzemiz ise arkeolojik, dekoratif sanat ve etnografya eserlerinin sergilendiği Musee Calvet’dir. Son olarak kent merkezinde bulunan eski bir binanın müzeye dönüştürülmesi ile kent yaşamını betimleyen, içinde bulunan ünlü tabloları ve kabul görmüş kütüphanesi ile Musee Angladon keşif noktanız olabilir. Ekonomik Avrupa turlarımızda tüm bu yerleri rehberlerimiz eşliğinde gezebilirsiniz. 

 

 

YEME İÇME:

Kentte her dünya mutfağından restoran bulunmaktadır. Fransız mutfağı denince aklan gelen ilk iki şey peynir ve şarap olsa gerek. Şarap üretiminde dünyanın lider ülkesi olan ülkenin tüm şehirlerinde her yemeğin yanında özel bir şarap tüketebilirsiniz. Ayrıca yerel peynirlerini de tatmayı unutmayın. Yemeğinize göre ne çeşit bir şarap tüketebileceğiniz konusunda garsonlardan yardım alabilirsiniz. Şehir her ne kadar bir Fransız kenti olsa da denize yakın olması sebebi ile deniz mahsullerinin tüketimi de yaygındır. Kentin yerel mutfağında bir tür fasulye yemeği olan cassoulet, sosili ördek ve kaz ciğeri denenmesi gereken tatlar arasındadır. Ayrıca farklı bir deneyim yaşamak isteseniz kent merkezinde bulunan tarihi restoranlar size ortaçağdan kalma yemekleri sunacaktır. Yemekleri kadar dekorasyonları ile de ilgi çeken restoranlarda, geyik eti, sülün, yaban domuzu ve sülün ile yapılan et yemeklerini tercih edebilirsiniz. Atıştırmalık bir şeyler arıyorsanız küçük fırınlarda baget ekmeği ile sunulan çok çeşitli sandviçler ve krep tercihiniz olabilir.Ekonomik Avrupa turlarımızda bu lezzetleri tadabilirsiniz.

 

GECE HAYATI:

Çok canlı bir gece hayatına sahip olmayan şehirde akşam hayat erken bitmektedir. Genelde eski şehir merkezinde bulunan restoranlarda müzik eşliğinde akşam yemeğinizi almakla sınırlı olan gece hayatına birkaç mekân alternatif olabilmektedir. Bazı mekânlar haftanın bazı günleri canlı müzik yapmaktadır. Bunlar için L’Horgele, Corps-Saints, Palais meydanları size seçenek sunacaktır.

                           

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM:

Birçok noktaya yürüyerek ulaşabileceğiniz kentte dilerseniz bisiklet kiralayabilirsiniz. Kentin içinde çalışan küçük belediye otobüsleri de bulunmaktadır. Ayrıca mini trenle eski şehir içinde keyifli bir tur yapabilirsiniz.

 

İKLİM:

Ülke ve şehir kuzey yarımkürede Avrupa’nın güneyinde Akdeniz sahillerinde yer almaktadırlar. Kışları ılıman bir iklime sahip olan şehir yazları ise 30 derece ortalama bir sıcaklığa sahiptir.

 

PARA BİRİMİ:

Avrupa Birliğine dâhil olan ülkenin para birimi Euro dur. Şehirde buluna döviz ofislerinden yanınızda bulunan para birimlerini çevirebilirsiniz. Ancak tüm para birimleri düşük kurlardan ve komisyon karşılığı bozulmaktadır. Dolayısı ile yanınızda Euro para birimi ile gitmenizi tavsiye ederiz.

 

NÜFUS:

90 bin nüfusa sahip olan kentte genel yaşam şehir merkezindedir. Nüfusun çoğunluğu yerel halktan oluşmaktadır.

 

DİL:

Ülkede anadil Fransızca konuşulmaktadır. İngilizce turistik bölgelerde 2. Dil olarak çoğunlukla bilinmektedir.

 

SAAT FARKI:

Ülkemiz ile Fransa arasında 1 veya 2 saat fark bulunmaktadır. Bulunduğumuz tarihe göre değişen farkı ülkeye giderken kontrol edebilirsiniz.

 

DİN:

Ülkenin dini Katolik Hıristiyanlıktır. Ancak göçmenlik ve kişisel tercihlere göre farklı dinlere mensup vatandaşlarda bulunmaktadır.

 

VİZE:

Avrupa Birliği sınırları içerisinde yer alan ülke Shengen vizesine tabidir. Vize koşulları ve gerekli evraklar konusunda mutlaka bir uzmandan destek alabilirsiniz.