Yunanistan’ın ikinci büyük kenti olan Selanik bizler için de çok önemli bir yere sahiptir. Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu şehir olan Selanik her yıl binlerce vatandaşımız tarafından ziyaret edilmektedir. Genç nüfusun yoğun olduğu şehirde her yıl birçok alanda düzenlenen festivalleri ile ülkenin kültür şehirleri arasındadır. Tarihi milattan önceye dayanan Selanik uzun bir süre Osmanlı İmparatorluğu hâkimiyetinde kalmıştır. Roma döneminde Bizans imparatorluğunun da ikinci büyük kenti olan Selanik adını Makedon prensesi Thessaloniki den almaktadır. Birçok döneme şahitlik yapan şehir günümüzde her dönemden tarihi eserlere ev sahipliği yapmaktadır. Şehir günümüzdeki mimarisini 1917 de çıkan bir yangına borçludur. Büyük bir kısmı yanan kentin planları baştan yapılmış ve bugünkü ana cadde ve bulvarlar o günlerde şekillenmiştir. Şehir şuan deniz kıyısında şekillenmiş olsa da eski şehir bir tepe üstünde ve Selanik kalesi surları içinde kurulmuştur. Unesco dünya mirası listesinde yer alan eski şehir Bizans ve Osmanlı mimarisinin karışımına şahit olmaktadır.
GEZİLECEK YERLER:
Eski şehir hariç Selanik’te her noktaya yürüyerek ulaşabilirsiniz. Ama öncelikle bir şehir manzarasına ve şehrin tarihi kökenlerini tanımaya zaman ayırmak isterseniz toplu ulaşım veya taksi ile Selanik kalesine ulaşabilirsiniz. Mükemmel bir manzara sunan kale surlarının teraslarından güzel fotoğraflar aldıktan sonra sur içinde kalan eski şehri gezebilirsiniz. Bizans ve Osmanlı mimarisinden izler taşıyan eski şehir günümüze bozulmadan ulaşmıştır. Tekrar deniz kenarına yeni şehre ulaştığınız zaman gezebileceğiniz birçok yapı ve tarihi eser sizi karşılayacaktır. İlk gezi noktanız Aziz Dimitrios kilisesi olabilir. Şehrin en çok gezilen tarihi noktaları arasında yer alan kilisenin tarihi 4. Yüzyıla kadar dayanmaktadır. İlk olarak bir tapınak yeri olan alan Hıristiyanlığın gelişi ile kiliseye dönmüştür. Osmanlı egemenliğinde uzun dönem cami olarak kullanılsa da 1917 yangının tamamen yanmış ve daha sonra kilise olarak aslına uygun tekrar inşa edilmiştir. Kilisenin bulunduğu caddeden 1 km daha ileri de ise Atatürk’ün doğduğu ev bulunmaktadır. Günümüzde Türk konsolosluğu içinde kalan ev müze olarak ziyarete açıktır. Her hangi bir ücret ödemeden girebileceğiniz evi gezdikten sonra bulunduğu sokakta Türkler tarafından işletilen hediyelik eşya dükkânına uğrayabilirsiniz. Şehirde yürürken birçok noktada Roma döneminden kalan surlar ve yapılar ile karşılaşabilirsiniz. Bunlardan biri de Agia Sofya kilisesidir. Kökeni 3. Yüzyıla kadar dayanan tarihi kilise İstanbul da bulunan Aya Sofya kilisesinden esinlenerek inşa edilmiştir. Yine Osmanlı döneminde cami olarak kullanılan yapı günümüzde kilise olarak kullanılmakta ve ziyarete açıktır. Yine bir diğer Roma döneminden kalan tapınak ise Rotondo’dur. Yuvarlak bir mimariye sahip olan tapınak Romalılar döneminde 3. Yüzyılda inşa edilmiştir. Yeni şehir merkezinin en işlek noktası ise Aristoteleous meydanıdır. Büyük yangından sonra inşa edilen meydan ve binalar Fransız mimar Ernest Hebrard tarafından tasarlanmıştır. Birçok etkinlik, protesto ve gösterilere şahit olan meydanın üç tarafı caddeler ile çevrili, önü ise denize bakmaktadır. Bu caddelerden en ilgi çekeni Tsimiski caddesidir. Mağaza, kafe ve hediyelik eşya dükkânlarına sahip olan cadde günün her saati canlılığını korumaktadır. Ayrıca tarihi bir pazar olan Kapani yine meydana çok yakın bir noktadadır. Taze meyve sebze, baharat hatta hediyelik eşyaların bile satıldığı pazar turist gruplarının uğrak noktalarındandır. Meydana yakın bir noktada bulunan Ladadika bölgesi ise restoranları, tavernaları ve gece hayatı ile Selanik’in kalbinin attığı bir diğer noktadır. Hem öğle hem de akşam yemeği için birçok alternatifin bulunduğu bölgede Yunan yemeklerinin tadına bakabilirsiniz. Tekrar meydana dönecek olursak ve şehirde vaktiniz bol ise deniz kenarından solunuza doğru baktığınızda Beyaz Kule’ye doğru kordondan yürüyüş yapabilirsiniz. Yolunuz üzerinde birçok kafe ve bar ile karşılaşacaksınız. Günün her saati kalabalık olan mekânlarda denize karşı bir Frappe içebilirsiniz. Beyaz kule çok kesin olmamakla beraber şehrin Osmanlılar tarafından ele geçirildikten sonra mevcut kulelerin yerine 4.Murat tarafından yapıldığı söylenmektedir. Yüzyıllar içinde zindan ve işkence merkezi olarak kullanılan kule Yunanlıların tekrar Selanik’te hâkim olması ve kulenin kötü tarihini silmek adına beyaza boyanmış ve adı Beyaz Kule olarak kalmıştır. Şehirde birçok müze de bulunmaktadır. Selanik Arkeoloji müzesi, Bizans Kültürü müzesi, Selanik Savaş müzesi ve Yahudi müzesi görebileceğiniz yerler arasındadır.Ekonomik Avrupa turlarımızda tüm bu yerleri rehberlerimiz eşliğinde gezebilirsiniz.
YEME İÇME:
Ülkemizle çok benzer bir mutfağa sahip olan Yunanistan ile birçok yemeğimizin isimleri bile aynıdır. Acaba ne yerim diye hiç endişe yaşamayacağınız şehirde birçok tanıdık lezzet ile karşılaşacaksınız. Genelde taverna olarak adlandırılan restoranlar hem öğle hem de akşam saatlerinde leziz menüler sunmaktadır. Özellikle deniz mahsulleri ve mezeler konusunda çok başarılı olan Yunan mutfağı Greek Cusine olarak adlandırılan birçok çeşit et ve ızgara yemeklerinde dünya çapında ün yapmışlardır. Yunan kahvaltıları ve börekleri güne başlamak için ilk tercihiniz olabilir. Öğle saatlerinde şehirde en çok tüketilen yemekler arasında zeytinyağlılar yer almaktadır. Sebze ve domatesler ile yapılan lathera ve mageirefta yemekleri beyaz peynir veya Yunan salatası ile çok iyi uyum sağlamaktadırlar. Akşamları ise tavernalarda oturup Yunan rakısı olan uzo eşliğinde et veya balık tüketebilirsiniz. Yanında birçok çeşit Yunan mezesi iştahınızı daha da kabartacaktır. Deniz mahsulleri arasında midyeli pilav da denenmesi gereken lezzetler arasındadır. Ladadika bölgesi yerel lezzetlerin tadına bakmak için en ideal noktadır. Aristoteleos meydanında bulunan Terkenlis pastanesi Selanik tatlılarını keşfetmek için en güzel noktadır. Özellikle Selanik çikolatalı Selanik çöreğini tatmanızı tavsiye ederiz. Yemeğinizin ardından kordonda bulunan kafelerde bir frappe içebilirsiniz. Yunan icadı olan kahve buzla servis edilen soğuk kahve türüdür.Ekonomik Avrupa turlarımızda bu lezzetleri tadabilirsiniz.
GECE HAYATI:
Ladadika semtinde akşam yemeğinizi taverna müzikleri eşliğinde alabilirsiniz. Hatta yemekten sonra canlı müzik eşliğinde sirtaki bile yapabilirsiniz. Yine burada yer alan gece kulüpleri gençlerin yoğun olarak ilgisini çekmektedir. Hafta içi bile yoğun olan barlar özellikle hafta sonu çok canlı olabilmektedirler.
DİN:
Ülkenin nüfusu Ortodoks Hristiyan olarak tanımlanmaktadır. Ancak göçmenlik veya kişisel tercihlere göre farklı dinlere mensup insanlarda bulunmaktadır.
İKLİM:
Ülke ve şehir kuzey yarımkürede Avrupa’nın güneyinde yer almaktadırlar. Denize kıyısında olan şehir ılıman bir iklime sahiptir. Kışları serin ve soğuk, yazları ise 25-35 derece arası bir sıcaklığa sahiptir. Özellikle yaz aylarında nem rahatsız edici olabilmektedir.
NÜFUS:
350 bine yakın nüfusa sahip şehirde genel yerleşim merkez ve yakın köylerdedir.
DİL:
Ülkede Yunanca konuşulmaktadır. Turistik bölgelerde çoğunlukla İngilizce bilinmektedir.
PARA BİRİMİ:
Avrupa Birliğine dâhil olan ülkenin para birimi Euro dur. Şehirde buluna döviz ofislerinden yanınızda bulunan para birimlerini çevirebilirsiniz. Ancak tüm para birimleri düşük kurlardan ve komisyon karşılığı bozulmaktadır. Dolayısı ile yanınızda Euro para birimi ile gitmenizi tavsiye ederiz.
ŞEHİR İÇİ ULAŞIM:
Şehirde her yere ulaşan otobüs ağı bulunmaktadır. Küçük bir merkeze sahip olan şehri yürüyerek gezmek mümkündür. Ancak ihtiyaç duyarsanız tek kullanımlık biletler ile ulaşımınızı sağlayabilirsiniz.
SAAT FARKI:
Ülkemiz ile Yunanistan arasında 0 veya 1 saat fark bulunmaktadır. Bulunduğumuz tarihe göre değişen farkı ülkeye giderken kontrol edebilirsiniz.
ELEKTİRK:
Ülkede 220 volt prizler kullanılmakta ve fişlerimize uygundur. Ancak otel odalarında az sayıda priz olabileceğini düşünerek üçlü priz götürebilirsiniz.
VİZE:
Avrupa Birliği sınırları içerisinde yer alan ülke Shengen vizesine tabidir. Vize koşulları ve gerekli evraklar konusunda mutlaka bir uzmandan destek alabilirsiniz.
