Sava ve Tuna nehirlerinin buluştuğu noktada kurulan Belgrad’da yaşamın 5 bin yıl öncesine dayandığı düşünülmektedir. Beyaz şehir anlamına gelen ismi ile Sırbistan’ın başkenti ve en büyük şehridir. İlk yerleşimin keltler tarafından kurulduğu şehir yüzyıllar içerisinde birçok imparatorluğun hâkimiyeti altında kalmıştır. Bizim için de önemli bir yere sahip olan Belgrad uzun bir süre Osmanlı topraklarına dâhil olmuştur. 2. Dünya savaşı ile yeniden şekillenen Avrupa’dan nasibini Belgrad da almıştır. Yeni kuruluna Yugoslavya’ya dâhil olan şehir yakın döneme kadar komünist rejim ile yönetilmiştir. Yugoslavya’nın dağılması ile bağımsız bir ülke olan Sırbistan 90’lı yıllarda tüm dünyanın gündeminde olan bağımsız bir ülke olmuştur. Girdiği savaşlar yüzünden ilerlemesi duran şehir ve ülke 2000’li yıllardan sonra atağa geçmiş ve günümüzde Avrupa’nın gözde turistik kentleri arasında yerini almıştır. Her yıl çok sayıda turistin ziyaret ettiği şehir uygun fiyatları, gece hayatı, doğası ve tarihi yapıları ile sizin de ilginizi çekecektir. Henüz Avrupa Birliğine dâhil olmayan ülkeye vizesiz ulaşmak mümkündür. Bu sebeple Türk tatilcilerin ve gençlerin en çok tercih ettiği gezi noktalarından biridir Belgrad. Kendi tarihimizden de birçok yapı ile karşılaşacağımız şehirde keyifli zamanlar geçirmenizi dileriz.
GEZİLECEK YERLER:
Küçük bir merkeze sahip olan şehirde birçok noktayı yürüyerek gezmeniz mümkündür. Şehir merkezinin hemen yanında yer alan Belgrad kalesinden gezinize başlamanızı tavsiye ederiz. Kale surları içinde yer alan Kalemegdan parkından iki nehrin birleşim noktasını hayranlıkla izleyeceksiniz. 1571 yılında Kanunu Sultan Süleyman tarafından Osmanlı topraklarına dâhil edilen Belgrad ve kalesi bir Osmanlı sancağı olmuştur. Eski şehir merkezinin de içinde yer aldığı kale surlarına giriş yaparken hendeklerde yer alan tarihi askeri aletler ilginizi çekebilir. Savaş dönemlerinde bir üs olarak kullanılan kalenin içinde günümüzde bir askeri müze, sanat merkezi, şehir enstitüsü, hayvanat bahçesi ve birçok restoran kafe bulunmaktadır. Ayrıca tarihi yapılar arasında Fransa’ya şükran anıtı, balıkçı çeşmesi, savaş öncesi ve sonrası dansçılar heykelleri de yer almaktadır. Kale gezinizin ardından şehir merkezine yönelebilirsiniz. Taş meydan ilk gezi noktanız olabilir. Şehrin kalbinde yer alan meydan Romalılardan günümüze bölgeden çıkarılan taşlar sebebi ile Taş meydan olarak anılmaktadır. Rus kilisesi, merkez postanesi, spor merkezi ve Sırbistan radyo tv binasına da ev sahipliği yapan meydan günün her saati kalabalıktır. Şehir merkezinde görebileceğiniz bir diğer merkez ise Cumhuriyet meydanıdır. İnsanların buluşma noktası olan meydan toplu taşıma araçlarının yoğun olduğu bir noktadır. Meydanın ortasında ise Osmanlı’nın şehirdeki hâkimiyetine son veren Prens Obrenovic’in heykeli bulunmaktadır. Meydan da bulunan Sırbistan Ulusal Müzesini de belli bir ücret karşılığında gezebilirsiniz. 1844 yılında kurulan, 400 bin eserin sergilendiği müzede Picasso ve Monet dâhil birçok sanatçının eseri bulunmaktadır. Tarihi bir merkez olursa tabi ki bir alışveriş caddesi de olur. Trafiğe kapalı Knez Mihailova adını Prens Mihalio’dan almaktadır. Birçok tarihi binaya ev sahipliği yapan cadde günün her saati kalabalıktır. Roma döneminden günümüze önemini koruyan caddede Sırbistan Bilim ve Sanat Akademisi de bulunmaktadır. Sıra dışı bir yer görmek istiyorsanız şehrin bohem kültürünün merkezi Skadarlija’ya gidebilirsiniz. Cumhuriyet meydanının yakınında yer alan bölge Arnavut kaldırımlı sokakları, kafeleri, restoranları ve sanat galerileri ile turistlerin ilgisini çekmektedir. Yugoslavya’dan önce Sırp sanatçıların yaşam merkezi olan bölge komünist dönem ile değerini yitirmiş ancak günümüzde tam olmasa da eski günlerini hala yaşamaktadır. Merkez dışında da görebileceğiniz tarihi yapılar bulunmaktadır. Şehre hâkim bir tepede bulunan ve Sırplar için çok önemli bir yere sahip olan Aziz Sava katedrali bunların ilki olabilir. Ortodoks mezhebinin kurucusu Aziz Sava’nın kutsal emanetlerinin Türkler tarafından yakıldığı yer olduğu düşünülen tepeye inşa edilen katedral Bizans mimarisinden izler taşımaktadır. Yakınlarda ise Sırplar için bir kahraman olarak görülen alternatif akımın mucidi NicolaTesla’nın müzesi bulunmaktadır. 1952 yılında kurulan müzede Tesla’nın kişisel eşyaları, notları ve aletleri sergilenmektedir. NicolaPasic meydanın yer alan Sırbistan Ulusal Meclisi binasını da görmenizi tavsiye ederiz. 1906 yılında inşasına başlanan bu görkemli bina Neo Barok mimari stile sahiptir. Sava nehri kenarında yer alan Savamala Mahallesi ve tarihi binaları geçirdikleri tadilatlar ile bölgeyi zenginleştirmiş ve hem Sırp halkının hem de turistlerin görmek istediği semtler arasına girmiştir. Gezilerinizi bitirdikten sonra Kalemegdan’ın altında bulunan bu semti de görebilirsiniz. Başka bir gezi noktası ise Ada Ciganlija olabilir. Yapay bir ada olan Ciganlija’nın plajlarında yüzebilir veya sayfiye alanlarında yürüyüş yapabilirsiniz.Ekonomik Avrupa turlarımızda tüm bu yerleri rehberlerimiz eşliğinde gezebilirsiniz.
YEME İÇME:
Dünya mutfağında birçok şey bulabileceğiniz şehirde sentez bir mutfak kültürü bulunmaktadır. Akdeniz, Türk, Macar ve Avusturya mutfaklarından etkilenen Sırp kültüründe et ön plana çıkmaktadır. Balık tüketimi et kadar yaygın değildir. Baharatlara ayrı bir önem verilen Sırp yemeklerinin yanında mutlaka paprika servis edilir. Yemek fiyatlarının çok yüksek olmadığı şehirde restoranlar genel olarak şehir merkezinde konumlanmıştır. Yerel lezzetler arasında bir tür kaymak ile servis edilen Kajmak isimli et yemeği, köfteye benzeyen Cevapcici kebabı ve Riblja isimli balık çorbası öne çıkmaktadır. Bunların yanında Sırp salatasını da denemenizi tavsiye ederiz.Ekonomik Avrupa turlarımızda bu lezzetleri tadabilirsiniz.
GECE HAYATI:
Yoğun bir gece hayatına sahip olan şehir Avrupa ‘da eğlence denilince akla ilk gelen şehirler arasındadır. Özellikle Sava nehri kenarında yer alan gece kulüpleri yaz aylarında çok canlı ve doludur. Genelde cuma ve cumartesi günleri yoğun olan mekânlar yılın belli zamanlarında canlı performanslara sahne olabilmektedir. İçeceklerin çok pahalı olmadığı mekânlar belli bir giriş ücreti isteyebilirler.
DİN:
Ülkenin nüfusu Ortodoks Hristiyan olarak tanımlanmaktadır. Ancak göçmenlik veya kişisel tercihlere göre farklı dinlere mensup insanlarda bulunmaktadır.
İKLİM:
Ülke ve şehir kuzey yarımkürede Avrupa’nın ortasında yer almaktadırlar. Denize uzak olan şehir karasal bir iklime sahiptir. Kışları serin ve soğuk, yazları ise deniz seviyesinden çok yüksek olmadığı için 25-30 derece arası bir sıcaklığa sahiptir.
NÜFUS:
1.6 milyonnüfusa sahip şehirde genel yerleşim merkez ve yakın köylerdedir.
DİL:
Ülkede Sırpça konuşulmaktadır. Turistik bölgelerde çoğunlukla İngilizce bilinmektedir.
PARA BİRİMİ:
Avrupa Birliğine dâhil olmayan ülkenin para birimi Sırp Dinarıdır. Şehirde buluna döviz ofislerinden Türk lirasını çevirebilirsiniz. Ancak Türk lirası düşük kurdan bozulabilir dolayısı ile yanınızda Euro para birimi ile gitmenizi tavsiye ederiz.
ŞEHİR İÇİ ULAŞIM: Şehirde her yere ulaşan otobüs ve tramvay ağı bulunmaktadır. Küçük bir merkeze sahip olan şehri yürüyerek gezmek mümkündür. Ancak ihtiyaç duyarsanız tek kullanımlık biletler ile ulaşımınızı sağlayabilirsiniz. Taksi ise uygun fiyatlı bir başka ulaşım aracı olabilir.
SAAT FARKI:
Ülkemiz ile Sırbistan arasında 1 veya 2 saat fark bulunmaktadır. Bulunduğumuz tarihe göre değişen farkı ülkeye giderken kontrol edebilirsiniz.
ELEKTİRK:
Ülkede 220 volt prizler kullanılmakta ve fişlerimize uygundur. Ancak otel odalarında az sayıda priz olabileceğini düşünerek üçlü priz götürebilirsiniz.
VİZE:
Ülkeye vizesiz olarak pasaportunuz ile seyahat edebilirsiniz.