Tuna nehri rotasında yer alan ışıklar şehri Budapeşte’nin tarihi 1. Yüzyıla kadar dayanmaktadır. Bölgede ilk yerleşim Keltler tarafından yapılmıştır. 9. Yüzyılda Macar kabilelerinin gelişi ile birlikte nehrin iki yakasına iki ayrı yakasında yaşayan halklar göçe zorlanmıştır. Buda ve Peşte olarak isimlendirilen yerleşimler ilerleyen yüzyılda Macar Krallığının toprakları haline gelmiştir. Günümüzde de bu şekilde isimlendirilen yerleşim bölgeleri özellikle 18. Yüzyılda köprülerin yapılması ile güç kazanmış, kent mimari ve sanat alanlarında ilerleme göstermiştir. 2. Dünya savaşından nasibini alan şehirler arasında yer alan Budapeşte yarım asır kadar komünist rejim ile yönetilmiştir. Yakın dönemde SSCB den ayrılıp bağımsızlığını ilan etmesi ile Cumhuriyete kavuşan topraklar bir çok siyasi rejimi yaşamış, bir çok etnik kökene ev sahipliği yapmış ve günümüze çok özel bir sentez olarak ulaşmıştır. Kentte dolaşırken her dönemin, her mimari tarzın örneklerine şahit olabilirsiniz. Gündüz ve gece ayrı güzelliklere sahip olan şehir özellikle gece tuna nehri kenarında bulunan tarihi yapıların aydınlatılması ile muazzam görüntüler sunmaktadır. Her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilen şehir tekrar gitmek isteyeceğiniz yerler arasında yer alacaktır. Orta Avrupa’nın kültür ve sanat merkezi olarak bilinen kentin festival ve sanat etkinlikleri de meşhurdur. Her yıl düzenlenen bahar festivali, açık hava opera ve klasik müzik konserleri en çok takip edilen etkinlikler arasındadır.
GEZİLECEK YERLER:
Eğer yürümeyi seviyorsanız ve Budapeşte’de birkaç gün kalacaksanız şehrin tüm tarihi ve turistik yerlerini yürüyerek gezebilirsiniz. Şehri bir günde gezmek istiyorsanız toplu ulaşım veya üstü açık turist otobüsleri ile gezmeniz daha mantıklı olacaktır. Tüm turist gruplarının şehre girişte ilk ziyaret noktası Kahramanlar meydanıdır. Macar tarihinin en önemli kral ve liderlerinin heykelleri meydanda sergilenmektedir. Yarım daire şeklinde tasarlanan meydanın tam ortasında bulunan kaidenin üzerinde Cebrail heykeli yer almakta ve elinde kutsal Macaristan tacını taşımaktadır. Meydanı akşam saatlerinde ışıklandırılmış hali ile de görmenizi tavsiye ederiz. Meydanın tam karşısından şehrin kalbine doğru inen Andrrasy caddesini vaktiniz var ise yürüyerek gezmenizi tavsiye ederiz. Cadde üzerinde yer alan tarihi binaların bir kısmı günümüzde konsolosluk olarak kullanılmaktadır. Merkeze doğru yaklaşırken göreceğiniz en güzel yapı opera binası olacaktır. 18. Yüzyılda tamamlanan eser günümüze kadar hiç zarar görmeden gelmiştir. İçeride sahnelenen gösterileri izlemek için aylar öncesinden bilet almanız gerekebilir. Ancak dilerseniz küçük bir ücret karşılığında bu harika eserin içini gezebilirsiniz. 1200 kişi kapasiteli bina dünyanın en iyi operaları arasında yer almaktadır. Ardından kent merkezine ulaştığınız zaman Tuna nehrine paralel ilerleyen trafiğe kapalı Vaci Utca caddesini gezebilirsiniz. Yaklaşık 1 km boyunca uzanan cadde bir çok kafe restoran ve mağazaya ev sahipliği yapmaktadır. Dilerseniz cadde gezinizi daha sonraya bırakıp Budapeşte’de bulunan tarihi yapıların en çok yer aldığı Tuna nehri kıyısına ulaşabilirsiniz. Parlamento binası, Buda Kalesi, Zincirli köprü ve Elisabeth köprüsü görebileceğiniz en gözde tarihi eserler arasında yer almaktadır. Gece ışıklandırması ile sizi etkisi altına alacak Tuna nehrinde tekne turu yapmadan şehirden ayrılmamanızı tavsiye ederiz. Rönesans ve Barok mimarinin izlerini taşıyan Parlamento binası Macar Krallığının 1000. Yıldönümü olan 1896 da hizmete açılmıştır. Dünyanın 3. Büyük parlamento binası olan eserin yapımında yaklaşık 40 kg altın kullanılmıştır. Şehrin Pest tarafında yer alan binanın karşısında ise Buda kalesi yer almaktadır. Karşıya geçmek için günümüzde bir çok alternatif bulunmaktadır. Ancak bu yollardan iki tanesi turistlerin en çok tercih ettiği Zincirli köprü ve Elisabeth köprüsüdür. 1849 yılında tamamlanan Zincirli köprü Szechenyi İstvan ve Clark Adam meydanlarını birbirine bağlamaktadır. Köprüyü yapan İngiliz mühendis William Tierney Clark eğer bir hata bulunursa kendini köprüden tuna nehrine atacağını söylemiştir. Köprünün iki ucunda bulunan aslan heykellerinin dişlerinin olmadığını fark eden küçük bir çocuk bu iddianın gerçekleşmesine sebep olmuştur. Ancak hava sıcak ve köprü çok yüksek olmadığı için mühendis yara almadan atladığı köprüden kıyıya yüzmüştür. Bir suikast sonucu hayatını kaybeden Kraliçe Elisabeth için yapılan köprüsünü ise zincirli köprünün üzerinden görebilirsiniz. Karşı yakaya geçtiğiniz zaman Buda kalesi sizi karşılayacaktır. Şehre hakim bir tepe üzerine kurulan kalenin içerisinde bir çok tarihi eser bulunmaktadır. İlk olarak karşınıza Mathias kilisesi çıkacaktır. 1015 yılında yapılan kilise Moğol saldırıları sonucu yıkılmış ve 13. Yüzyılda ülkeye hakim Kral Mathias tarafından tekrar inşa edilmiştir. 19. Yüzyıl başlarında yenilenen kilise günümüze kadar ulaşmıştır. Kilisenin bulunduğu meydanın ortasında Trinity anıtı 16. Yüzyılda yaşanan salgında hayatını kaybedenler için yapılmıştır. Kalenin arka taraflarına doğru ilerledikçe tarihi evler ve sokaklar karşınıza çıkacaktır. Bunların arasında ziyaret edebileceğiniz bir başka nokta ise 28 bin eserin sergilendiği Macar Askeri Tarih müzesi olabilir. şehirde Osmanlı tarihine ilişkin gezilecek yerler de bulunmaktadır. Bir Bektaşi dergahı üyesi olan Gül Babanın türbesi bunlardan biridir. Ülkenin Osmanlı imparatorluğuna dahil olduğu günlerde Budin savaşı ile bölgeye gelen Gül Baba elinde sürekli bir gül taşımaktadır. Bu sebeple Kanuni tarafından ismi Gül Baba olarak konulmuştur. Cenazesine 200 bin kişinin katıldığı rivayet edilir. Şehirde görebileceğiniz bir çok müze bulunmaktadır. Güzel sanatlar müzesi, Nazi ve komünist dönemlerde görülen işkenceleri betimlemek için yapılan Terör Evi müzesi, komünist dönemde ülkede inşa edilen heykel ve anıtların toplandığı Memento park ve Pinnball oyuncaklarının sergilendiği Pinnball müzesi görmeniz gerekenler arasındadır. Tarihi yerleri gezdikten sonra serbest zamanlarınızda Budapeşte’nin merkezinde keyifli zamanlar geçirebilirsiniz. Hem gündüz hem gece hayatı canlı olan şehirde yapabileceğiniz bir çok aktivite bulunmaktadır. Şehre yakın görebileceğiniz bir başka yer ise bizim tarihimiz açısında da önemi olan Estergon kalesidir. İlk Macar Kralı Istvan bu şehirde doğmuş ve tacını giymiştir. Kale ve şehir Kanunu Sultan Süleyman’ın eline geçene kadar Macar Kralları bu şehirde yaşamıştır. Estergon Bazilikası Osmanlı’dan önce kilise olan yapı yıkılmış ve yerine cami yapılmıştır. Tekrar Macar hakimiyetine dönüş ile kiliseye çevrilmiştir. 18. Yüzyılda ise yıkılıp yerine Bazilika yapılmıştır. Surlar günümüze pek kalmamış olsa da tarihi bölge görmeye değerdir. Antalya hareketli ekonomik Orta Avrupa turlamızda Budapeşte şehrini rehberimiz eşliğinde gezebilirsiniz.
YEME İÇME:
Dünyanın her yerinden lezzetler bulabileceğiniz şehirde aç kalmanız mümkün değildir. Osmanlı izlerini de taşıyan Macar mutfağı özellikle çorbaları ve et yemekleri ile meşhurdur. Şehirde neredeyse her restoranda bulabileceğiniz Gulaş yemeği bir tür et yahnisidir ve her bölgede farklı sebzeler ile yapılabilmektedir. Ülkenin diğer meşhur yemekleri arasında sığır, domuz veya koyun eti ile yapılan paprikas ve pörkölts yemekleri de deneyeme değerdir. Tatlı ve hamur işleri konusunda da başarılı olan Macar mutfağı sizi fazlası ile tatmin edecektir. Şehirde yaşayan Türk nüfusu ve Macarların Türk mutfağına olan ilgisinden dolayı birden fazla Türk restoranı da bulunmaktadır. Şehrin yerel eğlenceleri arasında Çigan gecesi bulunmaktadır. Yöresel yemekler ve müzikler eşliğinde özel mekanlarda düzenlenen Çigan gecesinde keyifli zamanlar geçirebilirsiniz. Antalya çıkışlı Ekonomik Avrupa turlarımızda tüm bu lezzetleri tadabilirsiniz.
GECE HAYATI:
Şehrin gündüz hayatının canlılığı gece hayatına da orantılı olacak şekilde yansımıştır. Tuna nehri kıyısında ve şehrin muhtelif mekanlarında bulunan gece kulüpleri sizi tatmin edecektir. Özellikle cuma ve cumartesi günleri yoğun olan mekanlar belli bir giriş ücreti isteyebilir. Ayrıca kente özgü gece belli bir saatte hareket eden disko teknelerle Tuna nehri üzerinde eğlenmek de mümkündür.
DİN:
Ülke genel olarak Hristiyanlık mezheplerine sahiptir. Ancak göçmenlik durumuna göre nüfusun belli bir oranı başka dinlere de inanmaktadır.
İKLİM:
Ülke ve şehir kuzey yarımkürede Avrupa’nın ortasında yer almaktadırlar. Karasal iklime sahip olan şehirde kışlar serin veya soğuk, yazları ise 25 - 30 derece arası bir sıcaklığa sahiptir. Kar yağışı yılın belli aylarında görülebilmektedir. Her mevsimde yağmur alabilen şehirde yanınızda bir şemsiye bulunması faydalı olacaktır.
NÜFUS:
2 milyona yakın nüfusa sahip şehirde genel yerleşim şehir merkezi ve yakın köylerdedir. Nüfusun bir kısmı göçmenlerden oluşmaktadır.
DİL:
Ülkede Macarca konuşulmaktadır. Ancak turistik bölgelerde İngilizce ikinci dil olarak bilinmektedir.
ŞEHİR İÇİ ULAŞIM:
Metro, tramvay, tren ve otobüs ağına sahip olan şehirde ulaşım kolay sağlanmaktadır. Turistler için şehir içi ulaşımda günlük kart uygulaması bulunmaktadır. Eğer gün içinde birden çok yere ulaşım sağlayacaksanız bu kart sizin için daha ekonomik olacaktır. Bir çok noktaya yürüyerek ulaşabileceğiniz şehirde bisiklet veya scooter kiralamak da turistlerin yaygın olarak tercih ettiği ulaşım aracıdır.
PARA BİRİMİ:
Ülkenin para birimi Forintdir. Şehirde buluna döviz ofislerinden yanınızda bulunan para birimlerini çevirebilirsiniz. Ancak Türk lirası düşük kurdan ve komisyon karşılığı bozulmaktadır. Dolayısı ile yanınızda Euro para birimi ile gitmenizi tavsiye ederiz.
SAAT FARKI:
Ülkemiz ile Macaristan arasında 1 veya 2 saat fark bulunmaktadır. Bulunduğumuz tarihe göre değişen farkı ülkeye giderken kontrol edebilirsiniz.
ELEKTİRK:
Ülkede 220 volt prizler kullanılmakta ve fişlerimize uygundur. Ancak otel odalarında az sayıda priz olabileceğini düşünerek 3 lü priz götürebilirsiniz.
VİZE:
Avrupa Birliği sınırları içerisinde yer alan ülke Shengen vizesine tabidir. Vize koşulları ve gerekli evraklar konusunda mutlaka bir uzmandan destek alabilirsiniz.