Adriyatik bir başka ismi ile Dalmaçya kıyılarının en güzel ve en ünlü şehri olan Dubrovnik Muhteşem doğası, harika şehirleri, kültürü ve yemekleri ile herkesin görmek isteyeceği şehirler arasındadır. Bir başka ismi ile Adriyatik’in incisi olarak bilinen şehir sizi zaman yolculuğuna çıkarmak için bekliyor. Kentin tarihi 7. Yüzyıla kadar dayanmaktadır. Yunan Krallığından kaçanlar tarafından kurulan şehir denizcilikte ilerlemiş ve yüzyıllarca Venedik’e rakip olmuştur. 14. Yüzyılda Osmanlıların eline geçen şehir yarı bağımsız olarak Ragusa ismi ile yaşantısını sürdürmüştür. Özellikle 16. Yüzyılda büyük gelişim gösteren Duvrovnik sanat, kültür ve bilim merkezi olmuş, birçok aydın ve sanatçıya ev sahipliği yapmıştır. Napolyon tarafından 1806 yılında kuşatılan şehir Hausburg Hanedanlığının hâkimiyeti altına girmiştir. Osmanlının dağılması ile sırası ile Sırplar ve ardından Yugoslavya’nın dağılması ile gerçek sahibi olan Hırvatlar şehri ele geçirmiştir. Napolyon kuşatmasında büyük hasar gören şehir 2005’de büyük bir çalışma ile orijinal haline geri getirilmiştir. Günümüzde UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Dubrovnik her yıl dünyanın her yerinden milyonlarca turist ağırlamaktadır. Önceleri kale surları içinde olan yerleşim kentin popüler olması ile dışına doğru ilerlemiş ve büyük bir yapılaşmaya sahne olmuştur. Birçok 5 yıldızlı otelin yer aldığı şehirde her yıl birçok ünlü de tatil yapmaktadır. Ayrıca eski şehrin bazı bölümlerinde çekilen Game Of Thrones dizisi de kentin popülaritesine büyük faydası olmuştur. Trafiğe kapalı eski şehir merkezinde gezinti yaparken kendinizi adeta ortaçağda bulacaksınız. Taş sokaklar, yüksek surlar ve tarihi binalar kentin sizler için doyumsuz kılacaktır.

 

GEZİLECEK YERLER:

Bu küçük kentte turistlerin en yoğun olarak gezdiği yer Dubrovnik kalesi surları içinde kalan eski şehirdir. Ortaçağ mimarisinin tüm karakterini taşıyan eski şehir merkezi her yüzyıldan birçok esere sahiptir. Bir başından bir başına yürüyerek en fazla 10 dakikada ulaşabileceğiniz eski şehirde hiçbir şekilde taşıt bulunmamaktadır. Zaten daracık sokaklar ve insan trafiği buna izin vermemektedir. Birçok meydanın da yer aldığı eski şehirde ilginizi çekebilecek birçok tarihi eser bulunmaktadır. Özellikle Rönesans ve Barok mimarinin çok güzel yansıtıldığı şehirde dikkatinizi çekecek birçok kilise, çeşme, saray ve manastır bulunmaktadır. Kale surlarının içine yeni şehir meydanından giriş yapıp merdivenleri indikten sonra karşınıza Stradun Caddesi çıkacaktır. 300 metre uzunluğundaki cadde, kafeleri, hediyelik eşya dükkânları ve mağazaları ile eski şehrin kalbidir. Cadde yıl içinde birçok festivale de ev sahipliği yapmaktadır. Sağlı sollu ara sokaklarda veya cadde üzerinde kurulan tezgâhlarda yer alan ürünler de turistlerin ilgisini çekmektedir. Caddenin sonunda sizi bekleyen eserlerin başında Rector veya başka ismi ile Sponza sarayı yer almaktadır. Rönesans döneminde gotik mimari ile inşa edilen saray zaman içerisinde gümrük ve banka binası olarak da kullanılmıştır. 16. Yüzyılda yaşanan bir depremde hasar gören yapı yenileme çalışmaları esnasında eski görünümüne tekrar geri dönmüştür. Saray kadar dışındaki çeşmeler de ilgi noktanız olacaktır. Sarayın karşısında ise St. Blaise kilisesi yer almaktadır. 17. Yüzyılda inşa edilen yapı ismini kentin azizinden almaktadır. Yolunuza devam edip şehir surlarının dışına çıkarsanız tarihi liman karşınıza çıkacaktır. Şuanda yine liman olarak hizmet veren bu alanda birçok restoran bulunmaktadır. Şehrin surları gezinti yapmanız ve manzaraya doymanız için bir başka gezi noktası olabilir. Game Of Thrones dizisine de ev sahipliği yapan surlar labirent gibi yapısı sayesinde size sürekli sürprizler sunacaktır. Şehre giriş yaptıktan sonra Stradun caddesinin sağ tarafında kalan ara sokaklardan ücra köşelere ulaşıp şehir surlarına varabilirsiniz. Ayrıca eski şehre girdikten sonra sağınızda kalacak iki önemli tarihi eser daha bulunmaktadır. 14. Yüzyılda yapılan Franciscan manastırı görmek isteyeceğiniz yapılar arasında olacaktır. Dünyanın ilk eczanesine de ev sahipliği yapan manastır günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. 11 ve 19. Yüzyıl arası birçok eserin sergilendiği ve büyük bir kütüphaneye sahip olan müzeyi belli bir ücret ödeyerek gezebilirsiniz. Manastırın dışına yer alan Onforio çeşmesi adını mimarından almıştır. 15. Yüzyılda şehirde yaşanan salgınlar ve suyun az oluşu sebebi ile inşa edilen çeşme şehre büyük bir zenginlik katmıştır. Şehre daha yukarıdan bakmak ve güzel manzara fotoğrafları çekmek istiyorsanız iki ayrı seçeneğiniz var. Birincisi şehrin sırtında yer alan tepelere ulaşan teleferiktir. Eski şehrin biraz üzerinde olan teleferik durağına biraz yokuş çıkarak ulaşabilirsiniz. Yaz aylarında gece yarısına kadar çalışan teleferik ile seyir terasına ulaşıp fotoğraflarda gördüğünüz Dubrovnik’i canlı olarak kuşbakışı seyredebilirsiniz. Ya da eski şehrin en uç noktasında kalan savunma amaçlı yapılmış Lovrijenac kalesine ulaşıp surlarına çıkabilirsiniz. 11. Yüzyılda yapılan kale Game Of Thrones dizisi çekilirken en çok kullanılan yapıdır. Eski şehrin dışında birçok plaj yer almaktadır. Eğer konaklama yapacaksanız bu plajlarda Adriyatik denizine girebilirsiniz. Hemen eski şehrin karşısında yer alan yerleşimin olmadığı Lokrum adası plajları ile ünlüdür. Limandan hareket eden teknelerle 15 dakikada ulaşacağınız adada yüzme molası verebilirsiniz. Hem tatil hem de kültürel olarak size büyük keyif verecek olan Dubrovnik birden fazla kez gitmek isteyeceğiniz şehirler arasında olacaktır.Ekonomik Avrupa turlarımızda tüm bu yerleri rehberlerimiz eşliğinde gezebilirsiniz. 

 

 

YEME İÇME:

Deniz kenarında yer alan şehirde  önceliği deniz mahsullerine vermenizi tavsiye ederiz. Eski şehir merkezinde dünyanın tüm mutfaklarından bir şeyler bulma imkânınız vardır. Ancak en çok tavsiye edeceğimiz tabi ki deniz mahsulleri olacaktır. Biraz pahalı olan şehirde özellikle eski şehirde yer alan restoranlar bu pahalılığı size yansıtmaktadır. Şehrin lezzetleri arasında yer alan bir diğer yemek ise köftedir. “Cavepi” olarak adlandırılan köfte aslında Balkanların ortak yemeğidir. Eski şehir merkezindeki ara sokaklarda fastfood tarzı bir çok aperatif restoran da bulunmaktadır. Eğer uygun fiyata bir şeyler yemek isterseniz bu mekanları tercih edebilirsiniz.Ekonomik Avrupa turlarımızda bu lezzetleri tadabilirsiniz.

 

 

GECE HAYATI:

Özellikle yaz aylarında daha canlı olan gece hayatı eski şehir etrafında konumlanmıştır. Deniz kenarında yer alan restoranlarda müzik eşliğinde yemeklerinizi alabilirsiniz. Daha canlı bir şeyler arıyorsanız eski şehir merkezi ve etrafında yer alan ve birçok müzik alanında hizmet veren kulüpler ve barlar da bulunmaktadır. Lüks otellerin yer aldığı yeni şehir bölgesinde birçok Casino da bulunmaktadır.

 

DİN:

 Ülkenin nüfusu Katolik Hıristiyan olarak tanımlansa da anayasada yer alan resmi bir din bulunmamakta ve insanların kendi özgürlüğüne bırakılmıştır. Ancak göçmenlik veya kişisel tercihlere göre farklı dinlere mensup kişilere rastlamak da mümkündür.

 

İKLİM:

Ülke ve şehir kuzey yarımkürede Avrupa’nın güneyinde yer almaktadırlar. Denize kıyısında olan şehir ılıman bir iklime sahiptir. Kışları serin ve soğuk, yazları ise 25-35 derece arası bir sıcaklığa sahiptir. Özellikle yaz aylarında nem rahatsız edici olabilmektedir.

 

NÜFUS:

45 bine yakın nüfusa sahip şehirde genel yerleşim merkez ve yakın köylerdedir.

 

DİL:

Ülkede Hırvatça konuşulmaktadır. Turistik bölgelerde çoğunlukla İngilizce bilinmektedir.

 

PARA BİRİMİ:

Ülkenin para birimi Hırvat Kunasıdır. Şehirde buluna döviz ofislerinden yanınızda bulunan para birimlerini çevirebilirsiniz. Ancak Türk lirası düşük kurlardan ve komisyon karşılığı bozulmaktadır. Dolayısı ile yanınızda Euro para birimi ile gitmenizi tavsiye ederiz.

 

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM:

Ulaşım olarak otobüs ağının bulunduğu kentte eski şehir merkezini yürüyerek gezmek mümkündür. Bisiklet kiralamak veya taksi bir diğer ulaşım tercihi olabilir.

 

SAAT FARKI:

Ülkemiz ile Hırvatistan arasında 1 veya 2 saat fark bulunmaktadır. Bulunduğumuz tarihe göre değişen farkı ülkeye giderken kontrol edebilirsiniz.

 

ELEKTİRK:

Ülkede 220 volt prizler kullanılmakta ve fişlerimize uygundur. Ancak otel odalarında az sayıda priz olabileceğini düşünerek üçlü priz götürebilirsiniz.

 

VİZE:

Avrupa Birliği sınırları içerisinde yer alan ülke Shengen vizesine tabidir. Vize koşulları ve gerekli evraklar konusunda mutlaka bir uzmandan destek alabilirsiniz.