İber yarım adasının kalbinde yer alan şehir İspanya İmparatorluğundan günümüze kadar başkent olarak gelmiştir. Bölgede ilk yerleşim 15 yüzyılda bölgeye hâkim olan Müslümanlar tarafından kurulmuştur. Savunma amaçlı kurulan yerleşim Kral 3. Felipe’nin bölgeyi tekrar kazanması ile şehre dönüşmüş ve imparatorluğu başkentlik yapmıştır. Yakın dönemde diktatör Franco ve Cumhuriyetçilerin savaşında büyük yaralar alan şehir yaşanan göçler ile uzun bir süre terk edilmiştir. Şuan modern İspanya devletinin başkenti olan Madrid bünyesinde birçok kültürel ve tarihi yapıyı barındırmaktadır. Avrupa Birliği şehirleri arasında en kalabalık 3 şehirdir. 24 saat hayatın devam ettiği şehrin yerleşim planları gelecek düşünülerek inşa edilmiş ve ciddi bir trafik sorunu bulunmamaktadır. İspanya’nın en gözde turizm şehri olmasa da kültür turlarının güzergâhı içerisinde olan şehir her yıl yüksek sayılarda turist ağırlamaktadır. Tüm ülke kültüründen bir şeyler bulabileceğiniz Madrid’i gezmek için birkaç gün yeterli olmayabilir. 

 

GEZİLECEK YERLER:

 Başkent özelliğine sahip olan şehirde birçok tarihi ve turistik noktayı yürüyerek gezebilirsiniz. Ancak tahmin edebileceğiniz üzere bu büyük metropolde her yeri yürüyerek gezmek mümkün değildir. Şehre bir tur eşliğinde geldiyseniz muhtemelen ilk olarak gezmeye panoramik tur ile başlayacaksınız. Ancak münferit olarak ziyaret ediyorsanız toplu ulaşım araçları ile gezebileceğiniz birçok noktaya ulaşabilirsiniz. Bizim sıralamamız merkez dışından başlayıp en son şehir merkezinde bitirilecek şekilde olacak. Şehrin en büyük caddelerinden biri olan Passeo de la Castellana’da ilginizi çekebilecek yerler bulunmaktadır. Bunlardan ilki Real Madrid futbol takımının stadı Santiago Barnebau’dur. Caddenin kuzey ucunda bulunan stat bir müze olarak da gezilebilmektedir. Maç olmayan günlerde belli bir ücret karşılığında stadı çim sahasına, yedek kulübesi ve soyunma odalarına kadar gezebilirsiniz. Cadde üzerinde güneye şehir merkezine doğru ilerlediğiniz zaman birçok devlet binası ile karşılaşacaksınız. Yakın yüzyıllarda kurulan şehirde çok fazla tarihi bina görmek mümkün değildir. Dolayısı ile bu cadde üzerinde sizi genel olarak modern binalar karşılayacaktır. Dilerseniz sadece stadı gezip toplu ulaşım ile caddeden ayrılabilirsiniz. Merkez dışında olup görmeniz gereken bir başka eser ise Las Ventas Boğa güreşi arenasıdır. 1931 yılında tamamlanan eser dünyanın en büyük boğa güreşi arenasıdır. Dış duvarlarının süsleri Mimarı Museo Taurino tarafından tasarlanan eser, yapıldıktan sonra boğa güreşine olan ilgiyi arttırmıştır. Günümüzde İspanyollar boğa güreşleri konusunda hayvanların gördüğü eziyetten dolayı karşı olanlar ve bunu bir kültür mirası olarak görüp devam etmesini isteyenler olarak ikiye ayrılmışlardır. Ülkenin birçok yerinde artık yapılmayan güreşler Las Ventas’da devam etmektedir. Tüm yaz boyunca düzenli güreşlerin yapıldığı arenada küçük bir müze de bulunmaktadır. Arena gezinizin ardından şehir ulaşımının kalbi ve yakın zamanda terörist bir eyleme sahne olan merkez tren istasyonu Atocha’yı görebilirsiniz. Toplu ulaşım kullanarak gezdiğiniz yerlerin ardından şehir merkezinde yürüyerek görebileceğiniz birçok tarihi ve turistik yer bulunmaktadır. Bu noktaları size yürüyüş güzergâhı sırası ile aktaracağız. İmparatorluk başkentinde olduğumuza göre bir Kraliyet Sarayı görmemiz gerekir. Şehir merkezindeki gezimize Madrid Kraliyet Sarayı ile başlayabilirsiniz. 18. Yüzyılda Kral 5. Felipe tarafından barok mimari ile inşa edilen yapı ve arkasında bulunan büyük bahçeleri ile turistlerin en çok ilgi gösterdiği yerlerdendir. Şuan Kraliyet ailesi başka bir yerde yaşamaktadır ancak resmi günlerde saray Kraliyet ailesi tarafından kullanılmaktadır. Belli bir ücret karşılığında müze olarak gezebileceğiniz eserin içinde Kraliyet ailesine ait birçok eser sergilenmektedir. Sarayın ön tarafında bulunan meydan günün her saatinde kalabalıktır. Sokak gösterileri ve müzisyenlere biraz zaman ayırdıktan sonra şehrin kalbine doğru yürüyüşe geçebilirsiniz. Yolunuz üzerinde Plaza Mayor’a doğru ilerlerken tarihi kapalı pazar karşılayacaktır. Madrid insanının günlük alışverişi için kullandığı pazar aynı zamanda turistlerinde ilgisini çekmektedir. Bu küçük pazarda yerel ve taze ürünlerin satışını izleyebilir veya içerisinde bulunan tapas barlarda yerel lezzetleri tadabilirsiniz. Pazar gezinizin ardından karşınıza şehrin en göz alıcı noktası Plaza Mayor çıkacaktır. Büyük meydan anlamına gelen Plaza Mayor ilk inşa edildiğinde şehir surlarının dışında kalmaktaydı. Boğa güreşleri, turnuvalar, etkinlikler ve hatta idamlara sahne olan meydan günümüzde kafeleri, restoranları ve sokak göstericileri ile turist akınına uğramaktadır. 3. Felipe tarafından yapılan meydanda doğal olarak kendi heykeli de bulunmaktadır. Sırada şehrin modern meydanı var. Tarihi meydana çok yakın olan Puerta del Sol küçük bir meydan olmakla beraber kendisine açılan alışveriş caddelerinin sayesinde sürekli kalabalıktır. Meydanın ucunda Madrid’in simgesi olan ayı ve yemiş ağacı heykelini görebilirsiniz. Meydandan devam ettiğiniz zaman Prado müzesine ulaşabilirsiniz. İspanya’nın ve hatta dünyanın sayılı müzelerinden olan Prado klasik sanatın en iyi koleksiyonlarına sahiptir. Önünde sürekli kuyruk olan müzeyi gezmek için internetten de bilet alabilirsiniz. Şehirde tarihi ve turistik noktaları gezdikten sonra serbest zamanlarınızı Sol meydanında ve kendisine açılan trafiğe kapalı caddelerde geçirebilirsiniz. Bir çok mağaza ve dükkâna ev sahipliği yapan caddelerin arkasında bulunan Grand Via’da (büyük cadde) bulunan alışveriş merkezi de ilginizi çekebilir. Madrid’de uzun süreli kalıyorsanız 1 saat mesafede bulunan Segovia ve Toledo şehirlerini de toplu ulaşım kullanarak günü birlik gezebilirsiniz. Segovia’da bulunan Alcazar kalesi Disneyland çizgi filmlerine esin kaynağı olmuştur. Surlar içerisinde bir tepeye kurulu Toledo şehri 12. Yüzyılda inşa edilen katedrali gotik mimarinin en güzel eserlerindendir. Tarihi ve turistik merkezleri ile 24 saat yaşayan şehirden ayrıldığınızda tekrar gitme planları yapacağınızı düşünüyoruz.Ekonomik Avrupa turlarımızda tüm bu yerleri rehberlerimiz eşliğinde gezebilirsiniz. 

 

 

YEME İÇME:

Akdeniz ülkesi olan İspanya’da deniz ürünleri ve zeytinyağlılar yoğun olarak tüketilmektedir. Kırsal yaşamın hâkim olduğu iç bölgelerde et tüketimi daha ön plana çıkmaktadır. Her bölgede farklı yemek kültürüne sahip olan ülkenin geleneksel yemekleri arasında Paella bulunmaktadır. Ana malzeme olarak pirinç ve safranın kullanıldığı yemek sebze, deniz ürünleri veya tavuk ile yapılmaktadır. Tapas ve tapas barlar ise ülkenin bir diğer popüler yemek kültürüdür. Belli bir yemek olmayan tapas’lar küçük mezeler veya yemeklerden oluşmaktadır. Küçük tabaklarda servis edilen yemekler bir iki parça kalamar, bir zeytin tabağı, bir parça tavuk, bir çeşit patates salatası veya domuz ürünleri ile yapılan bir şeyler olabilir. Her şehirde hatta her tapas barda çok farklı lezzetler bulabilirsiniz. Bar denilmesinin sebebi sunum şeklidir. Bazen bir restoranın içinde bulunan tapas bar bazen de tek başına küçük bir dükkân şeklinde olabilir. Bir bar üstünde sergilenen mezeler seçimlerinize göre tek tek servis edilmektedir. Doyana kadar istediğiniz meze yemeklerden bir şeyler talep edebilirsiniz. Ekonomik bir yemek arıyorsanız tüm turistik şehirlerin restoranlarında, özellikle öğlen yemeklerinde fix menüler sunulmaktadır. Gayet doyurucu olan menü başlangıç, ana yemek ve tatlıdan oluşmaktadır. Şarap üretimi ve tüketiminde üst sıralarda yer alan ülkenin Rioja bölgesi şarapları tüm dünyada bilinmektedir. Ayrıca sadece İspanya’ya özgübir tür aperatif alkollü içecek Sangrea şarap ve meyve ile yapılmaktadır. Serinlemek amacı ile veya yemek öncesinde, sohbet ortamında masada bulunan Sangrea tüm ülkede tüketilmektedir. Madrid’in kendine özgü lezzetleri de bulunmaktadır. Şehirde bulunan tapas barlarda ekmek arası kızarmış soğuk kalamar tüketmek bizim ekmek arası döner kadar meşhurdur. Sol meydanına yakın noktada bulunan Asador de Aranda restoranda fırında kuzunun tadına bakabilirsiniz. Ayrıca yine meydanın 100 metre yakınında bulunan tarihi bir mekânda churro şehir insanının en sevdiği tatlıdır. Bir tür kızartılmış çörek olan churro çikolata sos ile servis edilmektedir. Eğer yemeğe ayıracak uzun zamanınız yok ise Sol Meydanı ve çevresinde birçok fast food restoran veya geleneksel ürünler sunan tapas barlar bulunmaktadır.Ekonomik Avrupa turlarımızda bu lezzetleri tadabilirsiniz.

 

 

GECE HAYATI:

Yoğun nüfusu sayesinde şehir renkli bir gece hayatına sahiptir. Yılın her ayında kentte bulunan turistler ve öğrenci nüfusu sayesinde farklı tarzda eğlence mekânları bulmak mümkündür. Kokteyl ve tapas barlarda içkilerini yudumlayıp keyifli zaman geçirebilirsiniz. Müzik istiyorsanız gece kulüpleri ve canlı müzik yapan birçok mekân bulunmaktadır. Özellikle hafta sonu cuma ve cumartesi günleri yoğun olan mekânlar belli bir giriş ücreti isteyebilir. Ayrıca Madrid’de gece kulüplerinin çok ekonomik olmadığını da göz ardı etmeyiniz. Dilerseniz ülkeye özgü Flamenco dans gösterisi izlemeye de gidebilirsiniz. Genelde tiyatro şeklinde mekânlarda masalara oturup izlediğiniz şov eşliğinde yemek veya alkol tüketebilirsiniz.

 

DİN:

Ülkenin nüfusu Katolik Hristiyan olarak tanımlanmaktadır. Ancak göçmenlik veya kişisel tercihlere göre farklı dinlere mensup insanlar veya ateist bir yüzde de bulunmaktadır.

 

İKLİM:

Ülke ve şehir kuzey yarımkürede Avrupa’nın güneyinde yer almaktadırlar. İber yarım adasının tam ortasında olan şehir karasal bir iklime sahiptir. Kışları soğuk, yazları ise 30 derece ortalama bir sıcaklığa sahip olan şehir bazenyaz aylarında nemli bir havaya sahiptir.

 

NÜFUS:

3,1 milyon nüfusa sahip şehirde genel yerleşim merkezdedir. Dolayısı ile şehir merkezi biraz kalabalıktır.

 

DİL:

Ülkede İspanyolca konuşulmaktadır. Turistik bölgelerde çoğunlukla İngilizce bilinmektedir.

 

PARA BİRİMİ:

Avrupa Birliğine dâhil olan ülkenin para birimi Euro dur. Şehirde buluna döviz ofislerinden yanınızda bulunan para birimlerini çevirebilirsiniz. Ancak tüm para birimleri düşük kurlardan ve komisyon karşılığı bozulmaktadır. Dolayısı ile yanınızda Euro para birimi ile gitmenizi tavsiye ederiz.

 

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM:

Şehirde her bölgeye ulaşan metro ve otobüs ağı bulunmaktadır. Alacağınız ulaşım kartı ile şehrin tüm ulaşım araçlarından uygun ücret karşılığı faydalanabilirsiniz. Veya tek kullanımlık biletler ile ulaşımınızı sağlayabilirsiniz. Tarihi ve turistik mekânların bir kısmına yürüyerek ulaşabileceğiniz şehirde oteliniz eğer şehir merkezine uzak bir noktada ise toplu ulaşımı kullanabilirsiniz.

 

SAAT FARKI:

Ülkemiz ile İspanya arasında 1 veya 2 saat fark bulunmaktadır. Bulunduğumuz tarihe göre değişen farkı ülkeye giderken kontrol edebilirsiniz.

 

ELEKTİRK:

Ülkede 220 volt prizler kullanılmakta ve fişlerimize uygundur. Ancak otel odalarında az sayıda priz olabileceğini düşünerek 3 lü priz götürebilirsiniz.

 

VİZE:

Avrupa Birliği sınırları içerisinde yer alan ülke Shengen vizesine tabidir. Vize koşulları ve gerekli evraklar konusunda mutlaka bir uzmandan destek alabilirsiniz.