Orta Avrupa’nın masal şehri Prag sizi adeta zamanda bir yolculuğa götürecektir. 2. Dünya savaşında çok fazla zarar görmeden kurtulan şehir, Gotik ve Barok mimarinin en güzel örneklerini barındırmaktadır. Savaş esnasında şehre giren Nazilerin yıkım yapmaması karşılığında şehir teslim edilmiştir. Şehre yıllar içerisinde bir çok farklı unvan verilmiştir. Şehirlerin anası, altın şehir, Avrupa’nın kalbi bunlardan bazılarıdır. İçinden geçen Vlatva nehri kenarına dizili renkli evleri, tarihi köprüleri ile Prag kendisini ziyaret eden milyonlarca turiste hakkını vermektedir. Nehrin iki yakasında bulunan onlarca kilise sayesinde Prag bin kuleli şehir olarak ta anılmaktadır. Gündüz ve gece her zaman hareketli olan şehrin meydanları her zaman doludur. Kalabalık sokaklarda yürüyen insan gruplarının arkasına takılabilirsiniz. Gezdiğiniz sokaklarda karşınıza çıkacak dükkanlar, mağazalar ve değişik tarzdaki kafelerin hepsini ziyaret etmek isteyeceksiniz. Şehirde yaşamış veya ziyaret etmiş bir çok ünlü isim bulunmaktadır. Bunların arasında Franz Kafka’nın yaşadığı ev bugün müzeye dönüştürülmüştür. Şehrin tarihi 9. Yüzyıla kadar dayanmaktadır. Bohemya toprakları içinde kurulan Prag günümüze kadar başkent olarak kalmıştır. Şehrin kalbi en güzel noktası eski şehir meydanında gözlerinizi kapatın ve en sevdiğiniz masalı düşünün. Gözlerinizi açınca kendinizi o masalın içinde bulacaksınız.

 

GEZİLECEK YERLER:

Ortaçağdan günümüze gelen bu masalsı şehirde tüm tarihi ve turistik mekanlara yürüyerek ulaşabilirsiniz. Şehri gezmeye tepe noktasından Prag kalesinden başlayabilirsiniz. Dünyanın en büyük antik kalesi olarak bilinen Prag kalesinin yapımı 9. Yüzyıla dayanmaktadır. Yüzyıllarca Bohemya’ya başkentlik yapan şehrin kalesi bugünlerde de devlet binalarını barındırmaktadır. Savunma amaçlı yapılan şehir duvarlarının içinde gerçekten bir şehir yer almaktadır. Ücret vermeden gezebileceğiniz kalenin içinde bir çok tarihi eser bulunmaktadır. lKraliyet sarayı ve Altın Yol olarak bilinen kraliyet yolu, Aziz Vitüs Katedrali, Aziz George Manastırı ve bazilikası, resim galerisi ve bahçeleri bunların önde gelenleridir. Gotik mimarinin en güzel örneklerinden olan Aziz Vitüs Katedralinin yapımına 13. Yüzyılda başlanmıştır, her dönemde ekleme ve yenilikler geçiren katedral günümüze zarar görmeden gelmiştir. Yakın yüzyılda yapılan ekleme ve yenilemeler Barok ve Rönesans mimariden de izler taşımaktadır. Yüzyıllarca taç giyme törenlerine sahne olan katedralin vitrayları sizi etkisi altına alacaktır. Kalenin içinden Vlatva nehrine doğru yürürken Altın yol karşınızda kalacaktır. Belli bir ücret karşılığında gezebileceğiniz yolda kraliyet ailesinin muhafızları için yapılmış renkli evler mevcuttur. Daha sonraları bu evlere kuyumcuların yerleşmesi ile sokak Altın yol olarak adlandırılmıştır. Şehre doğru yürüyüşünüze devam ederseniz nehirden karşıya eski şehir merkezin geçmek için Karl köprüsünü kullanmanız gerekecektir. Kendinizi yürüyen kalabalığın peşine bırakırsanız kaybolma şansınız olmayacaktır. Köprüye ulaşmadan sizi Kafka müzesi karşılayacak. Şehrin köşesinde izine rastlayabileceğimiz ünlü yazar Franz Kafka’yı en iyi müzesinde tanıyabiliriz. Eserleri ve kendi öldükten sonra ünlenen yazarın müzesini David Chernu dizayn etmiştir. İlk baskı kitapları, çizimleri, mektupları ve günlüklerinin sergilendiği müzeyi belli bir ücret karşılığında gezebilirsiniz. Köprüye doğru yaklaşırken dünyanın en dar sokağı solunuzda kalacaktır. İki binanın arasındaki boşluğa inşa edilmiş sokak sadece bir kişinin geçebileceği alan sunmaktadır. Bu sebeple ışık düzenlemesi yapılmış ve turistlerin ilgi noktalarından biri haline gelmiştir. Ve şimdi Karl köprüsünden geçme zamanı. 1402 yılında bitirilen köprü eski şehir ile kaleyi birbirine bağlamaktadır. Daha önce yapılmış tahta köprülerin çökmesi sebebi ile Kral Charles tarafından yaptırılan köprü üzerindeki heykelleri ile dikkat çekmektedir. Üzerinde 30 adet barok tarzda yapılmış heykel bulunan köprü günün her saati kalabalıktır. Üzerinden geçip eski şehre giriş yaptığınız zaman muhteşem Arnavut kaldırımlı sokaklar sizi karşılayacaktır. Kalabalığı takip etmeye devam ederseniz bir çok küçük mağaza ve dükkanların arasından eski şehir merkezine ve meydanına ulaşabilirsiniz. Meydanda ilginizi çekecek ve önü her zaman kalabalık olan Astronomik saati göreceksiniz. Üzerinde 12 yaşam burcunu temsil eden saat dünya üzerinde çalışan en eski saat unvanına sahiptir. 70 metrelik kulesinin üstüne çıkıp Prag manzarasına ulaşabilirsiniz. Meydan etrafında bulunan kafeleri, restoranları ile keyifli zamanlar geçirmenize yardımcı olacaktır. Eski şehir merkezinde bir fayton turu yapmak isterseniz meydandan faytonlara ulaşabilirsiniz. Ayrıca yine bisiklet taksilerde eğlenceli bir alternatif olabilir. meydana açılan sokakların bir kısmı trafiğe kapalı ve turistler için gayet eğlencelidir. Eski şehir merkezi ile Vlatva nehri arasında kalan Yahudi mahallesi bir başka gezi noktanız olabilir. Sinagogları ve mezarlıkları ile bugün hala yaşayan bir mahalle 2. Dünya savaşında büyük acılara sahne olmuştur. Eski şehirden yeni şehre doğru ilerlediğiniz zaman sizi karşılayacak bir başka meydan ise Wenceslas olacaktır. Günümüzde etkinlik ve aktivitelerin merkezi olan meydan heykelleri ile de meşhurdur. Meydanın üst  noktasında ise Prag Ulusal Müzesi yer alır. Şehrin diğer bir ucuna nehir kenarında inşa edilmiş dans eden eve dilerseniz yürüyerek dilerseniz de toplu ulaşım araçları ile ulaşabilirsiniz. Modern mimari ile inşa edilen bina Frank Gehry tarafından 1990 lı yıllarda yapılmıştır. Yerçekimini yok sayan mimari tarzı ile bina turistlerin ilgi noktalarından biridir. Grafitileri ile ünlü şehirde John Lennon duvarını mutlaka görmelisiniz. Sanatçının cinayete kurban gitmesinin ardından bir portresini ve şarkı sözlerini duvara çizen Praglı gençler bunu bir akıma dönüştürmüştür. Bu masalsı şehirde gezinizi bitirdikten sonra birkaç günde boş zaman ayırmanızı ve şehrin tarihi ve masalsı dokusuna doymanızı tavsiye ederiz. Antalya hareketli Ekonomik Orta Avrupa turlarımızda Prag şehrini rehberlerimiz eşliğinde gezebilirsiniz.

 

YEME İÇME:

Dünyanın her yerinden lezzetler bulabileceğiniz şehirde aç kalmanız mümkün değildir. Avusturya Macaristan mutfağından etkilenen ülke özellikle çorbaları ve et yemekleri ile meşhurdur. Şehirde neredeyse her restoranda bulabileceğiniz Gulaş yemeği bir tür et yahnisidir ve her bölgede farklı sebzeler ile yapılabilmektedir. Kahvaltı kültürü bulunmayan ülkede Türkiye’de olduğu gibi pastaneler bulunmaktadır. Burada farklı tarzda yapılan bir çok alternatif sandviç ve pankek ve krepler bulunmaktadır. Oteliniz dışında bu mekanlarda da kahvaltıyı denemenizi tavsiye ederiz. Çek mutfağının geleneksel yemekleri arasında kızarmış domuz, hamur ve lahana turşusu ile yapılan Vepro Knedlo zelo, patates sirke ve mantar ile yapılan kulajda çorbası bulunmaktadır. Kızarmış ördek ise turistlerin en çok sevdiği yemekler arasındadır. Tercihiniz tavuk ise şehirde her restoranda şnitzel bulmak mümkündür. Yemeğinizi yedikten sonra ülkenin tatlılarını da denemenizi tavsiye ederiz. Sokaklarda satılan trdelnik isimli çörek sarmal biçimde yapılır ve içine tercihinize göre toz şeker veya çikolata sos konulur. Şehrin diğer tatlıları arasında palacinky isimli krepler, ballı kek medovnik, içi krema dolu hamur ile yapılan buchty isimli tatlılar bulunmaktadır. Şehrin yerel biraları yemeklerinizin yanına keyif ile eşlik edecektir. Antalya çıkışlı ekonomik Avrupa turlarımızda tüm lezzetlerin tadına bakabilirsiniz.

 

GECE HAYATI:

Şehrin gündüz hayatının canlılığı gece hayatına da orantılı olacak şekilde yansımıştır. Vlatva nehri kıyısında ve eski şehir merkezinde bulunan gece kulüpleri sizi tatmin edecektir. Her tarzda müzik yapan kulüplerin yanı sıra şehirde striptiz barlar da bulunmaktadır. Karl köprüsü kenarında bulunan Karlovy Nazne Orta Avrupa ve Prag şehrinin en büyük gece kulübüdür. Özellikle cuma ve cumartesi günleri yoğun olan mekanlar belli bir giriş ücreti isteyebilir. Ayrıca kente özgü gece belli bir saatte hareket eden disko teknelerle Vlatva nehri üzerinde eğlenmek de mümkündür. Dünyanın en güzel gece eğlencelerinden biri Prag’da bulunmaktadır. U Pavouka isimli mekanda eski çağlara ait danslar ve gösteriler eşliğinde yöresel yemeklerin tadına bakabilirsiniz. Bodrum kata inşa edilen mekanda tamamen ortaçağ konsepti ile dizayn edilmiştir. Size sunulan yemeklerde aynı şekilde servis edilmektedir.

 

DİN:

Ülke genel olarak Hristiyanlık mezheplerine sahiptir. Ancak göçmenlik durumuna göre nüfusun belli bir oranı başka dinlere de inanmaktadır.

 

İKLİM:

Ülke ve şehir kuzey yarımkürede Avrupa’nın ortasında yer almaktadırlar. Karasal iklime sahip olan şehirde kışlar serin veya soğuk, yazları ise 25 - 30 derece arası bir sıcaklığa sahiptir. Kar yağışı yılın belli aylarında görülebilmektedir. Her mevsimde yağmur alabilen şehirde yanınızda bir şemsiye bulunması faydalı olacaktır.

 

NÜFUS:

1,5 milyona yakın nüfusa sahip şehirde genel yerleşim şehir merkezi ve yakın köylerdedir. Nüfusun bir kısmı göçmenlerden oluşmaktadır.

 

DİL:

Ülkede Çekçe konuşulmaktadır. Ancak turistik bölgelerde İngilizce ikinci dil olarak bilinmektedir.                                              

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM:

Metro, tramvay ve otobüs ağına sahip olan şehirde ulaşım kolay sağlanmaktadır. Turistler için şehir içi ulaşımda günlük kart uygulaması bulunmaktadır. Eğer gün içinde birden çok yere ulaşım sağlayacaksanız bu kart sizin için daha ekonomik olacaktır. Bir çok noktaya yürüyerek ulaşabileceğiniz şehirde bisiklet veya scooter kiralamak da turistlerin yaygın olarak tercih ettiği ulaşım aracıdır. Ayrıca dilerseniz bisiklet taksiler ile eski şehir merkezinde rehberli tur yapabilirsiniz.

 

PARA BİRİMİ:

Ülkenin para birimi Çek Korunasıdır. Şehirde buluna döviz ofislerinden yanınızda bulunan para birimlerini çevirebilirsiniz. Ancak Türk lirası düşük kurdan ve komisyon karşılığı bozulmaktadır. Dolayısı ile yanınızda Euro para birimi ile gitmenizi tavsiye ederiz.

 

SAAT FARKI:

Ülkemiz ile Çek Cumhuriyeti arasında 1 veya 2 saat fark bulunmaktadır. Bulunduğumuz tarihe göre değişen farkı ülkeye giderken kontrol edebilirsiniz.

 

ELEKTİRK:

Ülkede 220 volt prizler kullanılmakta ve fişlerimize uygundur. Ancak otel odalarında az sayıda priz olabileceğini düşünerek 3 lü priz götürebilirsiniz.

 

VİZE:

Avrupa Birliği sınırları içerisinde yer alan ülke Shengen vizesine tabidir. Vize koşulları ve gerekli evraklar konusunda mutlaka bir uzmandan destek alabilirsiniz.