Diyarbakır iki buçuk milyona yakın nüfusuyla Türkiye’nin en kalabalık şehirlerindendir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin en kalabalık yerleşimlerinden olan Diyarbakır aynı zamanda oldukça köklü bir geçmişe sahiptir.

Yapılan araştırmalarda Diyarbakır tarihi ile ilgili M.Ö. 3 bin yılına ilişkin buluntulara rastlanılmıştır.  M.Ö.  3 binli yıllarda Hurriler’le başlayan Diyarbakır tarihi Asurlular, Med İmparatorluğu, Persler, Roma, Artuklular ve Osmanlı İmparatorluğu ile devam etmiştir.

Diyarbakır’da gezilmesi gereken yerler arasında Ulu Cami, Dört Ayaklı Minare, Meryem Ana Kilisesi, Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi, Hasan Paşa Hanı ve Diyarbakır Kalesi gelmektedir. Antalya hareketli Güneydoğu turlarımızda, rehberlerimiz eşliğinde şehri gezebilirsiniz.

Diyarbakır’ın yöresel lezzetleri arasında Ciğer kebap, Nardanaşı, Kaburga Dolması, Ayvalı Kavurma, Burma Kadayıf bulunuyor.

Diyarbakır turuna ulaşmak için tüm turlarımızın listelendiği Antalya Çıkışlı Turlar sayfamıza gözatabilirsiniz!

Diyarbakır Gezilecek Yerler

Anadolu’nun en eski camisi olarak bilinen Ulu Cami Diyarbakır’ın simgelerindendir. Ulu Cami M.S. 639 yılında bir kiliseden çevrilerek inşa edilmiştir. Cami birçok kez tamirat ve onarım görmüştür. Cami içerisinde ünlü bilgin El-Cezeri’nin yapmış olduğu güneş saati bulunmaktadır. Ulu Cami aynı zamanda İslam aleminin 5. Harem-i Şerifi olarak kabul edilmektedir. Bu özellikleriyle Diyarbakır’da görülmesi elzem yerlerden olan Ulu Cami mutlaka ziyaret edilmelidir.

Dört Ayaklı Minare ya da Şeyh Mutahhar Camii olarak da bilinen cami Akkoyunlular tarafından yaptırılmıştır. 16. Yüzyılda Akkoyunlu hükümdarı olan Kasım Bey tarafından inşa ettirilmiştir. Dört Ayaklı Minare Diyarbakır’da birçok farklı isimle anılmaktadır. Bu isimler arasında; Şeyh Matar Cami, Kasım Bey Cami, Kasım Padişah Cami yer almaktadır. Dört Ayaklı Minarenin en ayırıcı özelliği Anadolu’nun dörtgen plandaki ilk minaresi olmasıdır.  Bu dörtgen yapının her köşesi İslamın bir mezhebini simgelemektedir. İnanışa göre eğer minarenin sütunları altından yedi defa geçer ve bir dilek dilerseniz bu dilek kabul olacaktır. Sizde Dört Ayaklı Minareyi görmeye gittiğinizde bu ritüeli gerçekleştirmeyi unutmayın.

Meryem Ana Kilisesi, Şemsilerin ibadet amaçlı yapmış olduğu bir tapınak olarak inşa edilmiştir. M.S. 3. Yüzyılda ise bu tapınak devşirilerek Meryem Ana Kilisesi’ne çevrilmiştir. İçerisinde genişçe bir avlu, eğitim amaçlı sınıflar, ibadet alanları ve Mor Yakup Kutsal alanı bulunmaktadır. Kilise birçok defa restorasyon ve onarım faaliyeti görmüştür. 2005 yılında Süryani Cemaatinin destekleriyle oldukça kapsamlı bir restorasyondan geçtikten sonra günümüzdeki haline ulaşmıştır. Bildiğiniz üzere Güneydoğu Anadolu Bölgesinde el işçiliği zanaatları oldukça gelişmiştir. İşte Meryem Ana Kilisesi de gerek sütunlarıyla gerekse de ahşap işçiliğiyle bu zanaatın yerinde görülmesi açısından önemli bir örnektir.

“Yaş otuz beş, yolun yarısı eder” diyen şairimiz Cahit Sıtkı Tarancı’nın yaşadığı ev günümüzde müze olarak sergilenmektedir. 1910 yılında Diyarbakır doğumlu olan Cahit Sıtkı Tarancı’nın birçok eseri bulunmaktadır. Şairin doğduğu ve yaşadığı ev aslen 1733 yılında inşa edilmiştir. 1973 yılında şairin anısına gösterilen saygıdan ötürü müzeye çevrilmiştir. 2010 yılında onarımdan geçen müze 2012 yılında tekrar açılmıştır. Müze içerisinde şair ve ailesine ait eşyalar, el yazması mektuplar, aile fotoğrafları ve çeşitli eşyalar bulunmaktadır.

Antalya Çıkışlı Güneydoğu Diyarbakır Turlarında Hasanpaşa Hanı 1572 yılında yapımına başlanan ve 1575 yılında tamamlanan bir yapıdır. Han, Osmanlı Devleti’nin ünlü devlet adamlarından olan Sokollu Mehmet Paşa’nın oğlu Vezirzade Hasan Paşa tarafından yaptırılmıştır. Hasanpaşa Hanı oldukça geniş bir yapıya sahiptir. Bu özelliği oldukça dikkat çekici olmuştur. Hatta burayı geçmişten günümüze ziyaret eden birçok seyyah, tüccar ve asker notlarında hanın büyüklüğüne vurgu yapmıştır. Ulu Cami yakınlarında bulunan Han iki katlı olarak inşa edilmiştir. Han’ın temel malzemesi olarak taş kullanılmıştır. Geniş bir avluya sahip olan yapıda oldukça fazla sayıda kemer ve tonoz bulunmaktadır. Hasanpaşa Hanı Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunmaktadır. Günün her saatinde ziyaret edebileceğiniz bir mekandır. Hasanpaşa Hanı’na gittiğinizde mekânı dolaştıktan sonra avluda oturup bir çay veya kahve söyleyerek bu tarihi alanda vakit geçirmenizi tavsiye ederiz.

Diyarbakır Kalesi Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunan şehrin simge yapılarındandır. Kalenin M.S. 4.yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir. Diyarbakır Kalesi iç kale ve dış kale olmak üzere iki ayrı bölümden oluşur. Diyarbakır Kalesi’nin sur uzunluğu yaklaşık olarak 5800 metredir. Kalenin iç ve dış surlarında toplamda yüz adetin üzerinde burç bulunmaktadır. Diyarbakır Kalesi’nin dış kısmında dört ana kapısı bulunmaktadır. Bu kapılar; Mardin Kapı, Harput Kapısı, Dicle Kapısı ve Urfa Kapısı’dır. İç kısımda ise Saray Kapı, Küpeli Kapı, Oğrun Kapı ve Fetih Kapı olmak üzere yine dört adet kapısı bulunmaktadır. Kale ve surları genel anlamıyla iyi bir şekilde korunmuştur. Sur ve burç uzunlukları yaklaşık olarak 20 metreye varan yapının sur kalınlığı ise 5 metreye yakındır. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunan Diyarbakır Kalesi’ni görmeden Diyarbakır’dan ayrılmamalısınız.

Diyarbakır Yeme İçme

Diyarbakır’da yeme içme denince akla ilk gelen elbette ki et yemekleridir. Şehir et yemekleri ve ızgara türlerinin oldukça yoğun olduğu bir mutfağa sahiptir. Kahvaltıda ciğer şiş yendiğini görürseniz şaşırmayın. Çünkü bu durum Diyarbakır halkı içi oldukça rutin bir kahvaltı kültürüdür. Sizde sabahın erken saatlerinde meşhur ustaların seyyar arabalarda veya dükkanlarında yapmış olduğu ciğer şiş ile kahvaltı yaparak şehrin kültürünü yaşayabilirsiniz.

Nardanaşı Diyarbakır’a özgü, görünüm itibariyle sulu köfte benzeri bir yemek türüdür.  Kıyma, bulgur, irmik, soğan ve baharat ile yapılan Nardanaşı Diyarbakır sofralarının vazgeçilmez sulu yemeklerindendir. Sulu yemek sevenlerdenim diyorsanız Nardanasını mutlaka denemelisiniz.

Diyarbakır’ın dillere destan bir diğer lezzeti de kaburga dolmasıdır. Kaburga dolması aslında Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinin birçok şehrinde meşhurdur. Her şehirde bu yemek genel hatlarıyla aynı şekilde yapılır ancak bazen birkaç malzeme fark edebilir. Pirinç, badem ile yapılan pilavın kaburgada açılan cebe doldurulmasıyla elde edilir. Geçmişte önemli misafirler geldiğinde veya özel günlerde sunulması amacıyla yapılan bu lezzet artık şehirde birçok mekânda ve neredeyse günün her saatinde tadılmaya hazırdır.

Ayvalı Kavurma isminden de anlaşılacağı üzere kavurma ve ayvanın birkaç malzeme daha eklenerek harmanlanmasından oluşmaktadır. Aslında dünya gastronomisine büyük bir katkı niteliğinde olan bu yemeğin lezzeti ve önemi son yıllarda fark edilmeye başlanmıştır. Ayvalı kavurma, ayvanın mayhoş tadı ve Diyarbakır bölgesinin hayvanlarından elde edilen etin birleşimiyle yapılmaktadır. Oldukça az sayıda malzeme ile yapılan ama krallara layık bu lezzeti tadınca sizde ne kadar güzel bir yemek olduğunu anlayacaksınız. Antalya çıkışlı Güneydoğu turlarımızda tüm bu lezzetleri tatma imkanı bulabilirsiniz.

Diyarbakır’ın bu meşhur lezzetlerinin üzerine bir de tatlı yemeden dönmek düşünülemez elbette. Eğer siz de bizim gibi düşünüyorsanız meşhur Diyarbakır burma kadayıfını mutlaka tatmalısınız. Kadayıf, tereyağı, fıstık gibi malzemelerle yapılan bu lezzetin sırrı taze taze yani fırından çıkınca yenilmesidir. Bazı tatlılar sıcak yenilince güzeldir. İşte burma kadayıfı bu tatlılar arasındadır. Buharı üzerinde bir burma kadayıfı yerseniz işte o zaman Diyarbakır gezinizi bu lezzetin damağınızda bıraktığı tatla sonlandırabilirsiniz. Ve belki de bu unutamayacağınız lezzetler için tekrar Diyarbakır’a geleceksiniz.

Diyarbakır Gece Hayatı

Diyarbakır Doğu ve Güneydoğu illerinde sıklıkla rastlanıldığı üzere sakin bir gece hayatına sahiptir. Aslında şehir geçmişte hareketli bir gece hayatına sahipmiş. Hatta rivayete göre zamanında birçok ünlü sanatçımızın yolu Diyarbakır’ın eğlence mekanlarından geçmiş. Yani Diyarbakır çevre illere göre oldukça popüler bir gece hayatına sahipmiş. Ancak son yıllarda ilk cümlemizde de belirttiğimiz gibi daha sakin bir gece hayatı oluşmaya başlamış. Şehirde az sayıda bar, türkü bar, eğlence mekânı bulunmaktadır. Ancak bunların yanında oldukça şirin, yerel kültürü yansıtan çok sayıda kafe bulunmaktadır. Bu kafelere uğramanızı öneririz.

Diyarbakır Durumu

Diyarbakır’da yazları 40 derecenin üzerine çıkan sıcaklık, kış aylarında ise eksili derecelere düşebilmektedir. Yıllık ortalama sıcaklık 22 derecedir. Yaz ayları için yazlık kıyafetler getirmenizi, kış ayları için ise kalın kıyafetlerinizi mutlaka yanınızda bulundurmanızı öneriyoruz. Bahar mevsimlerinde ise mevsim geçişlerine uygun bir mont bulundurmanız hava durumundan gezinizin etkilenmemesini sağlayacaktır.