Mardin; Güneydoğu'nun incisi, Mezopotamya’nın İncisi, İnsanlığın Beşiği... İşte Mardin kendisini ziyaret eden gezginler ve bölge halkı tarafından bu şekilde anılmaktadır. 50 bin yıllık geçmişiyle köklü bir tarihe ev sahipliği yapan Mardin aynı zamanda Türkiye’nin en iyi korunmuş şehirlerindendir. Şehrin sokakları, yapıları ve doğası o kadar iyi korunmuştur ki bir defa giderseniz bir daha hiçbir zaman aklınızdan çıkmayacaktır.

Mardin’de M.Ö. 50 bin yılından itibaren yerleşim olduğu tahmin edilmektedir. Ancak yerleşimlerle ilgili ilk bulgular M.Ö. 6 binli yıllara tarihlenmektedir. Şehirde Akadlar, Subarular, Babiller, Huriler, Bizans İmparatorluğu, Mitanniler, Araplar, Artuklular, Osmanlı İmparatorluğu gibi birçok imparatorluk hüküm sürmüştür.

Yaklaşık olarak 840 bin kişilik bir nüfusa sahip olan Mardin bu yönüyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin orta ölçekli nüfus yoğunluğuna sahip şehirlerindendir. Şehirde Türkler, Araplar, Süryaniler, Yezidiler ve az sayıda Ermeni nüfusu bulunmaktadır.

Mardin’de gezilecek en önemli yerler arasında Mardin Müzesi, Sakıp Sabancı Müzesi, Mardin Kalesi, Kasımiye Medresesi, Dara Antik Kenti, Tarihi Mardin Çarşısı, Mor Gabriel Manastırı, Deyrul Zafaran Manastırı, Eski Hükümet Konağı, Tarihi Postane Binası gibi mekanlar bulunmaktadır. Antalya çıkışlı Mardin turlarımızda tüm bu yerleri rehberlerimiz eşliğinde gezebilirsiniz.

Mardin’e gittiğinizde tatmanız gereken lezzetler arasında ise Kaburga Dolması, Kibe, Sembusek, İrok, İkbebet, Kiliçe Çöreği gelmektedir. Bu yemeklerin yanı sıra Mardin’de espresso ve Türk Kahvesi karışımı diyebileceğimiz sert bir kahve olan Mırra da oldukça meşhurdur. Gerek hediyelik gerekse de denemeniz için şarap severlere farklı bir deneyim sunan Süryani şarapları da oldukça meşhurdur.

Mardin turuna ulaşmak için tüm turlarımızın listelendiği Antalya Çıkışlı Mardin Turlar sayfamıza gözatabilirsiniz!

Mardin Gezilecek Yerler

Mardin’e gittiğinizde Mardin Müzesi ve Sakıp Sabancı Müzesi’ni gezerek Mardin tarihini daha iyi anlayabilirsiniz. Mardin Müzesi bu anlamda beklentilerinizi fazlasıyla karşılayacaktır. Müze Mardin’in eski yapılarından birisinin içerisinde bulunuyor. Müze içerisinde Arkeolojik Kazılar Salonu, İnanç Salonu, Ticaret Salonu, Yaşam Salonu, Sahte Eserler Salonu gibi beş adet salon bulunmaktadır. Bu yönüyle müze geçmişten günümüze Mardin’in tarihini, yaşama biçimini, inançsal gelişimini ziyaretçilerine sergilemektedir. Sakıp Sabancı Müzesi ise Mardin Müzesi’nin daha mikro boyutlu ve objelere odaklanan hali olarak nitelendirilebilir. Müze içerisinde Mardin’e ilişkin el sanatları, mezar taşları, yöresel eşyalar ve kıyafetleri ve daha birçok obje sergilenmektedir. Buradan yola çıkarak Mardin Müzesi’nin daha geniş bir tarihe odaklı, Sakıp Sabancı Müzesi’nin ise yakın tarihe odaklı eserlerden oluştuğunu söyleyebiliriz.

Antalya Çıkışlı Mardin Turu ile Mardin Kalesi 10. Yüzyılda Mardin’de hüküm süren Hamdaniler tarafından yaptırılmıştır. Kale ovadan 1200 metre yükseklikte bulunmaktadır. Kale aslında doğal taş kütlesinin üzerine inşa edilmiştir. Bu denli dayanıklı olmasının ve günümüze kadar ulaşmasının sebeplerinden birisi budur. Kale birçok devlete ev sahipliği yapmıştır. 2015 yılında restore edilmiştir. Mardin Kalesi yüksek konumu ve tepelik bir alanda yer almasından dolayı Mardin manzarasına oldukça hâkim bir konumda bulunmaktadır. Mardin Kalesi’ne gittiğiniz zaman yanınıza bir termos ile çay veya kahve almalısınız. Kaleyi dolaştıktan sonra hem soluklanmak hem de efsanevi Mardin manzarası eşliğinde çay veya kahvenizi yudumlamanızı tavsiye ederiz.

Mardin’e yaklaşık 5-6 kilometre uzaklıkta Artuklu ilçesinde bulunan Kasımiye Medresesi inşaatı Artuklular tarafından başlatılmıştır. 15. Yüzyılda Akkoyunlular Kasımiye Medresesi inşaatını tamamlanmıştır. Medresenin ortasında avlu bulunmaktadır. Çevresinde ise salonlar ve odalar bulunur. Kesme taş ve tuğla kullanılarak yapılan yapıda Mardin yapılarının geleneksel malzemesi olan Mardin Taşı kullanılmıştır. Mardin Taşı tescilli bir malzemedir. Taşın en önemli özelliği yalıtım gücünün çok yüksek olması ve parçalanma eğiliminin düşük olmasıdır. Mardin yapılarının günümüze ulaşmasının en önemli sebebi de Mardin Taşı’nın dayanıklılığıdır. Mardin Taşı’nın bir diğer özelliği ise işlemesinin diğer yapı malzemelerine göre daha kolay olmasıdır.

Kente bir diğer gezi noktası Dara Antik Kenti 491-518 yılları arasında I. Anastasius döneminde düzenlenerek nüfus yoğunluğu artırılmış bir antik kenttir. Buluntulardan yola çıkarak arkeologlar Dara Antik Kenti’nde 491 yılından önce de yerleşim olduğunu belirtmektedirler. Dara Antik Kenti’ni bu denli önemli kılan birkaç özelliği bulunmaktadır. Bunlardan ilki Pers İmparatoru III. Darius’un Büyük İskender’le olan savaşında Dara Antik Kenti civarından ölmesidir. Zaten kentin ismini de buradan aldığı rivayet edilmektedir. İkincisi ise Dara Antik Kenti içerisinde bulunan mezarlardır. Dara Antik Kenti’nde yaklaşık 3 bin tane mezar bulunmaktadır ve bu mezarların ortalama olarak 1400 yıl öncesine tarihlenmektedir. Mardin’e 30 kilometre uzaklıkta bulunan Dara Köyü’nde bulunan Dara Antik Kenti’ni ziyaret edecekseniz en az yarım gününüzü ayırmanız gerektiğini unutmamalısınız.

Mardin’in Midyat ilçesinde bulunan Mor Gabriel Süryanilere ait önemli bir manastırdır. Mor Şmuel ve Mor Şemun tarafından inşa edilen manastırın yapım tarihi ise 397 yılıdır. Bu arada kısa bir notu da yazımıza ekleyelim; “Mor” kelimesi Süryanice “Aziz” anlamına gelmektedir. Süryanilerin yapmış olduğu birçok yapıda Mor kelimesinin kullanılmasının sebebi de budur. Yapı daha önce belirttiğimiz üzere bölgede kullanılan Mardin Taşı kullanılarak yapılmıştır. Mor Gabriel Manastırı oldukça geniş bir yapıdır. İçerisinde Theodora Kubbesi ve Mor Şlemun Mabedi olarak adlandırılan kısımlarında bulunduğu manastır Mardin’de görülmesi gereken yerler arasındadır. Antalya hareketli Güneydoğu turlarımızda Mardin şehrini doyasıya gezebilirsiniz.

Şehirdeki kadim Süryani cemaatine ait görülmesi gereken bir diğer kutsal mekân ise Deyrul Zafaran Manastırı’dır. Zafaran kelimesi safran anlamına gelmektedir. Manastırın etrafında safran bitkisi yetişmesi nedeniyle manastır Deyrul Zafaran olarak anılmaya başlanmıştır. Deyrul Zafaran Manastırı’nın yapımına M.S. 5. Yüzyılda başlanmıştır. Ancak yapımı ve son haline gelmesi oldukça uzun sürmüştür. Manastırın içerisinde 52 Süryani Patriği’nin mezarları bulunmaktadır. Manastırın bölümleri arasında Meryem Ana Kilisesi, Azizler Evi, Kubbeli Kilise, Güneş Tapınağı bulunmaktadır. Güneş Tapınağı kısmı Manastır yapılmadan önce yaklaşık ağırlığı bir ton olan taşlardan inşa edilmiş ve güneşe tapan insanlar tarafından kullanılmıştır ve manastırın en dikkat çekici bölümlerinden birisidir.

Mardin’i turunuzda zaman ayırmanız gereken önemli yerler arasında Eski Hükümet Konağı binası ve Tarihi Postane Binası geliyor. Eski Hükümet Konağı Binası 19. Yüzyılda yapılmıştır. Mardin Taşı diğer yapılarda olduğu gibi bu yapıda da temel malzeme olarak kullanılmıştır. Bina Mardin evlerinin geleneksel özelliklerinden olan orta boyutta bir giriş avlusuna sahiptir. Günümüzde restore edilerek Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi tarafından kullanılmaktadır. Bir diğer yapımız ise Tarihi Postane Binası’dır. Bina aynı zamanda Şahtana Ailesi Evi olarak bilinmektedir. Bina Şahtana Ailesi tarafından yaptırılmıştır. 1890 yılında yaptırılan yapının mimarı Ermeni Mimar Lole’dir. Yapı 1950 yılından beri PTT binası olarak kullanılmaktadır. Mardin yapılarından olan bu eseri kesinlikle yakından görmelisiniz.

Tüm bu yerleri dolaştıktan sonra Mardin’de alışveriş yapmak ve yerel dükkanları görmek isterseniz mutlaka Tarihi Mardin Çarşısını ziyaret etmelisiniz. Bölgeye özel ürünlerin sergilendiği ve yerel esnafların hala zanaatlarını icra ettikleri bu çarşı mistik havasıyla sizi oldukça etkileyecektir. Gümüş işlemeli ürünler, çanak ve çömlek ürünleri, Midyat nakışı ürünleri, bakır işlemeli ürünler ve bunun dışında yüzlerce farklı ürünün bulunduğu çarşıdan kendinize ve sevdiklerinize uygun bir şeyler bulacağınızdan şüpheniz olmasın.

Mardin Yeme İçme

Mardin yeme içme kültürü Doğu Anadolu bölgesinin karakteristiğini yansıtır bir şekilde ağırlıklı olarak et ürünleri, baharat ve sebzenin harmanlanması üzerinde kuruludur. Şehrin en meşhur yemeklerinden olan Kaburga Dolması yemeği de bunların arasındadır. Kuzu eti ve pirincin çeşitli baharatlarla harmanlanması ile yapılan yemeğin ünü tüm dünyaya yayılmıştır. Mardin’e bir diğer kendine özgü lezzeti de Levant mutfağına ait Kibe’dir. Kibe; işkembe, bulgur, kıyma ve baharatların karışımı ile yapılmaktadır. Sizde işkembeyi severim diyorsanız bu ürünü yerinde tatmalısınız.

Mardin’in yöresel yemeklerinden olan Sembusek ise kapalı pide ve lahmacun karışımı bir lezzet görüntüsündedir. Kıyma, hamur, biber ve yine birçok baharatın karışımı ile elde edilen lezzet lahmacun benzeri görüntüye sahiptir. Sıcak sıcak fırından çıktığında yendiğinde lahmacunu size unutturabilecek potansiyele sahip olduğunu hatırlatmadan geçmeyelim. Mardin’e ait diğer yöresel lezzetler ise İrok, İkbebet, Kiliçe Çöreği’dir.  

Mardin’in Arap kültürüne ait bir içeceği olan Mırrayı da yeni bir kahve deneyimi elde etmek için tatmalısınız. Sert bir kahve olan Mırra farklı türde kahve çekirdeklerinden elde edilebilir. Aslen dibekte dövülerek inceltilen kahveyle yapılan Mırranın rengi de oldukça koyudur. Kaynama süresi oldukça uzun olan bu kahveyi içtikten sonra zihninizin açılacağına eminiz.

Mardin’e gittiğinizde tatmanız gereken meşhur içeceklerden bir tanesi de Süryani Şarabıdır. Süryanilerin ürettiği bu şarap başta sadece Süryani halkınca tercih edilmiştir. Ancak daha sonra oldukça lezzetli ve kaliteli bir şarap olduğu anlaşılınca kentte ve kente gelen insanlar tarafından tercih edilmeye başlanmıştır. Şehirde birçok esnaf bu şaraptan satmaktadır. Dilerseniz birkaç tane alıp hediyelik olarak yanınızda da getirebilirsiniz.

Mardin Gece Hayatı

Mardin turizm açısından oldukça popüler bir konumda olsa da gece eğlenceleri için gidilecek mekanlar sınırlıdır. Şehirde az sayıda bar, türkü bar tarzında mekân bulunmaktadır. Bunların dışında Mardin’de yöreye ait lezzetler sunan bir restoran yemek yiyebilir, Mardin’in büyüleyici sokaklarını dolaşabilirsiniz.

Mardin Hava Durumu

Mardin’de yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise oldukça soğuk geçmektedir. Kışlar aylarında sıcaklık eksi derecelere inebilmektedir. Bu nedenle kış ayında Mardin’e gitmeyi planlıyorsanız yanınızda mutlaka kalın elbiseler getirmelisiniz. Bere, eldiven ve içlik gibi sıcak tutan giysileri de almayı unutmamalısınız. Yazın ise oldukça sıcak olan Mardin için fazla sayıda t-shirt getirmenizi tavsiye ederiz. Bahar aylarında mevsimlik kıyafetler yanınızda olabilir.