Tunceli Türkiye’nin Doğu Anadolu bölgesinde yer alan ve son yıllarda popülerliği oldukça yükselen bir ilimizdir. Şehir son yıllarda oldukça popüler olması vesilesiyle kendisini görmeye gelen turist sayısında büyük bir artış vardır. Tunceli’nin son yıllarda yükselen bu potansiyelinin sebebi ise hiç kuşkusuz farklılıklarıdır.

Farklılık demişken bunu biraz daha açmak gerekirse Tunceli Türkiye’nin okuma-yazma oranı en yüksek ilidir. Türkiye’de ilk defa komünist bir aday belediye başkanı olarak Tunceli’den seçilmiştir. Bunların yanında Tunceli eşsiz doğası, sıcakkanlı insanları, henüz bozulmamış yapısı ile sizleri de oldukça şaşırtacaktır. Şehir birçok alanda önde olsa da ekonomik olarak maalesef yeterince ilerleyememiştir. Bu durumun avantajı olarak daha doğal kalmıştır ama dezavantaj olarak sürekli göç vermektedir.

Tunceli aynı zamanda bir kutsal alanlar deryasıdır. Şehrin geneli Alevilik inancına mensuptur. İnançlarına göre yaşayan Tunceli halkı için şehirdeki birçok yer kutsaldır. Ayrıca Tunceli halkına göre canlılar ve doğada kutsaldır. Zorunlu olmadıkça onlara zarar verilemez. Bu nedenle Tunceli’de dolaştığınızda dağ keçilerini ve diğer yabani hayvanları görürseniz kesinlikle şaşırmayın.

Tunceli’de gezilmesi gereken yerler arasında; Mavi Köprü, Munzur Vadisi Milli Parkı, Ovacık Gözeleri ve Ziyaret Suyu, Dersim Müzesi, Düzgün Baba Ziyareti, Yeraltı Çarşısı, Seyid Rıza Parkı ve Heykeli, Zağge Restoran ve Şelalesi, Buyer Krater Gölü, Rabat Vadisi ve Köprüsü, Mazgirt Kalesi, Pertek Kalesi, Pülümür Vadisi, Kutu Deresi bulunmaktadır. Antalya hareketli Tunceli turlarımızda tüm bu yerleri rehberlerimiz eşliğinde gezebilirsiniz.

Tunceli mutfağının meşhur yemekleri arasında ise Zarvet(Zervet), Gulik, Mantar Yemeği, Dut ve Kayısı yemekleri, Kavurma gelmektedir.

Tunceli turuna ulaşmak için tüm turlarımızın listelendiği Antalya Çıkışlı Turlar sayfamıza gözatabilirsiniz!

Tunceli Gezilecek Yerler

Tunceli eşsiz vadiler cenneti olarak tanımlanacak bir ilimizdir. Bu vadilerin arasında daha önce belirttiğimiz gibi Munzur Vadisi Milli Parkı, Pülümür Vadisi ve Rabat Vadisi gelmektedir. Şehrin kuzeyinde bulunan Munzur Vadisi 1971 yılında milli park ilan edilmiştir. Munzur Vadisi Milli Parkı ülkemizin en büyük milli parklarındandır. Vadinin yüzölçümü yaklaşık olarak 42674 hektardır. Milli Park içerisinde 1518 adet bitkiyi barındıran bir floraya sahiptir. Vadi florasındaki bitkilerden 43 tanesi yalnızca Munzur Vadisi Milli Parkına özgüdür.  227 çeşit ise Türkiye’ye özgü endemik bitkiler arasındadır. Ayrıca Munzur Vadisi içerisinde bulunan Ur Kekliği, Çengel Boynuzlu Dağ Keçisi bölgeye özgü türlerdendir. Bu yönleriyle Munzur Vadisi tam bir doğa harikasıdır.

Rabat Vadisi 2013 yılında 1. Derecede arkeolojik sit alanı ilan edilmiştir. Vadi içerisinde Rabat Kalesi ve Rabat Köprüsü bulunmaktadır. Vadi genel anlamda çok sayıda şelale ve bitki türüne ev sahipliği yapmanın yanı sıra bunu tarihsel mirasla da birleştirmiştir. Rabat Kalesinde arkeologlar tarafından yapılan incelemeye göre kalenin Urartu, Hellenistik dönem, Roma ve Osmanlı dönemine ilişkin izler taşıdığı belirlenmiştir. Vadide var olan Rabat Köprüsünün ise Urartular döneminden kalma olduğu tahmin edilmektedir. Urartuların Anadolu’ya geçişleri kolaylaştırmak amacıyla yapmış olduğu köprülerden birisi olduğu varsayılmaktadır.

Antalya Çıkışlı Tunceli Turu ile Pülümür Çayı ve Vadisi, Pülümür Karayolunun 20 km kuzeyinden başlar. Vadi Pülümür Çayı’nın etrafında yayılmış durumdadır. Vadi boyunca birçok doğa harikası ve muhteşem manzara mevcuttur. Vadi Tunceli halkı tarafından oldukça iyi korunmaktadır. Aynı zamanda vadi içerisinde canlılarda yine halk tarafından fazlasıyla sevilmekte ve korunmaktadır. Bu nedenle vadi boyunca dağ keçilerini görmeniz oldukça olasıdır. Keçiler insanlar tarafından zarar verilmedikleri için yol kenarlarına kadar gelmektedirler. Ancak yine de fazla yaklaşmamaktadırlar. Bu nedenle dağ keçisi görürseniz sizde onları ürkütmeden fotoğraflarını çekebilir ve gözlemleyebilirsiniz. Yazımızın giriş kısmında bahsetmiş olduğumuz Kutu deresi de Pülümür Vadisi içerisinde sayılabilir. Tunceli’den Erzincan yoluna giderken sağ kısımda kalan ve genellikle restoran ve plaj alanlarının olduğu bu mevkiye Kutu deresi denmektedir. Kutu deresi çay kenarındadır ve irili ufaklı birçok restoran mevcuttur. Burada dilerseniz yemek yiyebilir, dilerseniz bir şeyler içebilirsiniz. Yaz aylarında Pülümür çayında yüzme imkanınız da olabilir.

Buyer Gölü ya da halk arasında Buyer Baba Gölü olarak bilinen alan bir krater gölüdür. Oldukça etkileyici bir manzaraya sahip olan bu göle ulaşım araçla belli bir kısma kadar yapılabilmektedir. Daha sonrasında ise yürüyüş aracılığıyla ulaşılabilen göle gitmeden yanınıza mutlaka bir termos ile çay ve kahve almanızı öneririz. Buyer Gölü’ne vardıktan sonra buranın huzur verici atmosferinde çay veya kahvenizi yudumlayabilirsiniz.

Zağge şelalesi ve hemen yanı başındaki kurulmuş olan restoranla kendisine uğrayanları büyüleyen bir mekandır. Restoran eski yıllarda oldukça meşhurmuş. Ancak bir dönem kapalı kalmış. Yaklaşık iki yıl önce yenilenerek tekrar açılmış. Şelalenin tam yanında yemek yiyebileceğiniz bir yer olan Zağge’de şelale sesleri eşliğinde güzel bir yemek yiyebilirsiniz. Ayrıca söylemeden geçmeyelim, restoran personeli oldukça sıcakkanlı, zamanları olursa onlarla yöreyle ilgili sohbette edebilirsiniz.

Dersim Müzesi bir zamanlar askeri kışla olan bir binadan dönüştürülmüştür. Müze Tunceli merkezinde yer almaktadır. Yapı kışla olarak kullanıldıktan sonra bir dönemler memur konutu olarak kullanılmış, ardından boş kalmıştır. Daha sonra yapılan değerlendirmeler ile binanın Dersim Müzesi olarak dönüştürülmesine karar verilmiştir. Bina uzun yıllar tadilat gördükten sonra yaklaşık olarak 3 sene önce açılmış ve Tunceli’yle buluşmuştur. Müze içerisinde tarihi çağlarda Tunceli’de bulunan arkeolojik bulgular, Tunceli halkının geçmişten günümüze kadarki yaşayış biçimleri Alevilik inancına ait bir bölüm mevcuttur. Tunceli gezinizde şehri daha iyi anlayabilmek ve belki şehre dair bir özet bilgi almak istiyorsanız bu müzeyi ziyaret etmelisiniz. Müzeden çıktıktan sonra yaklaşık 300 metre ilerde Munzur nehri üzerinde yer alan Mavi Köprü’yü ziyaret edebilirsiniz. Mavi Köprü evlenmek isteyen ya da bir dileği olan insanların köprüye asma kilit takarak dilek dilemesiyle meşhur olmuştur. Köprü üzerinde birçok asma kilit takıldığını görebilirsiniz. Bu asma kilitlerin sayısı eğer azsa sakın yanılmayın. Asma kilitler düzenli olarak belediye tarafından temizlenmektedir. Şehirde müze ve Mavi Köprü turunuzdan sonra etraftaki esnaf dükkanlarını ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca müzeye oldukça yakın bir konumda bulunan Tunceli Yeraltı Çarşısını ziyaret edebilir ve burada da alışveriş yapabilirsiniz. Şehir Merkezinde son olarak 1938 olaylarını hafızada tutmak amacıyla yapılan Seyit Rıza ve Parkı ve anıtını ziyaret edebilirsiniz.

Ovacık Gözeleri ve Ziyaret Suyu Tunceli’de kutsal bir olarak görülmektedir. Munzur Baba efsanesinin kaynağı bu alan olarak belirtilmektedir. Efsaneye göre Munzur bir ağanın yanında çalışmaktadır. Ağa bir gün hacca gider ve hacda canı helva çeker. Munzur’da bunu hisseder ve hemen hanımının yanına koşarak ağasının canının helva çektiğini söyler. Hanım inanmaz Munzur’a. Ama onu kırmak istemediğinden helvayı yapar ve verir. Munzur’da bir anda ağasının yanında biter ve ağasına helvayı ikram eder. Ağa helvayı aldıktan sonra başını çevirdiğinde Munzur kaybolmuştur. Ağa hac görevi bitip Ovacık’a döner. Herkes ağayı karşılamaya gider. Munzur’da eline bir miktar süt alarak ağayı karşılamaya gider. Ancak ağa Munzur’u görünce ayaklarına kapanıp öpmek ister. Oldukça alçakgönüllü ve tevazu sahibi olan Munzur buna izin vermez ve kaçar. Kaçarken elindeki sütten dökülen yerlerde su fışkırır. Daha sonra Munzur sır olur. Ve bu alan Tunceli halkınca kutsal kabul edilir. Gerçekten de bu alan Munzur Çayı’nın çıkış noktasıdır. Gözelerin etrafından çeşitli oturma alanları mevcuttur. Buraya gittiğiniz zaman doğa ve Munzur nehri eşliğinde huzuru tadabilirsiniz.

Düzgün Baba Ziyareti Nazımiye ilçesine 15 kilometre mesafede bulunmaktadır. Mekân Tunceli halkı tarafından kutsal sayılmakta ve oldukça önemli bir mekân olarak kabul görmektedir. Hikayesi ise şu şekildedir; Düzgün Baba’nın asıl ismi Şah Haydar’dır ve Seyyid Mahmud-i Hayrani’nin oğludur. Aynı zamanda dağlarda çobanlık yapmaktadır. Bir gün Seyyid Mahmud-i Hayrani oğlunun baktığı hayvanların çok iyi durumda olduğunu görür. Daha sonra bu hayvanların nasıl bu kadar iyi durumda olduğunu merak eder ve oğlunun yanına gider. Oğlunun yanına gittiğinde önce ses etmez, Düzgün’de onu fark etmez. İzlemeye başladığında Düzgün’ün elindeki sopanın nereye değse oradan çeşit çeşit bitkiler çıkardığını görür. Ve tabi hayvanlarda bunları yediğinden oldukça iyi durumdadırlar. Bu sırada Düzgün’ün baktığı keçilerden bir tanesi üst üste hapşırır. Düzgün’de “Ne oldu babam Derviş Mahmud’umu gördün de hapşırırsın” der. Bunu dedikten sonra babasının kendisine görünmeden gitmek istediğini görür. Ama çok mahcup olmuştur. Mahcubiyetinden kaçar ve bugün Düzgün Baba Dağı olarak bilinen yeri kendine mekân tutar. Babası defalarca elçi göndererek geri dönmesini öğütler. Giden elçiler babasının yanına eli boş dönerler. Döndüklerinde ise durumu düzgündü dediklerinden dolayı mekânın ismi Düzgün Baba mekânı olarak kalır. Düzgün mahcubiyetinden dolayı mekânından inmez ve bir süre sonra sırra karışır. Tunceli halkı da buraya giderek Düzgün Baba’ya adaklar adar, dilekler diler. Sizde bu mekâna gittiğinizde dilek dileyebilir, oradaki yaşlı Alevi dedeleriyle sohbet edebilirsiniz. Kendileri oldukça sıcakkanlıdır ve hikayeler anlatmayı çok severler. Düzgün Baba Ziyaretine gidecekseniz size tavsiyemiz en az yarım gününüzü ayırmanızdır.

Tunceli’de sizlere gezmenizi tavsiye ettiğimiz son iki mekân ise Pertek ve Mazgirt Kale’sidir. Pertek Kalesi 1071 yılında Mengüçoğulları tarafından yapılmıştır. Pertek Kalesi Keban Baraj Gölü üzerinde bulunmaktadır ve bu konum itibariyle oldukça dikkat çekicidir. Mazgirt Kalesi ise Tunceli’nin Mazgirt ilçesinde bulunmaktadır yapım tarihi ile yaptıranlar bilinmemektedir. İki Kale arasında özellikle Pertek Kalesi mutlaka görülmelidir.

Tunceli'de Yeme İçme

Tunceli mutfak olarak diğer Doğu illerinin aksine daha kısır bir yapıya sahiptir. Tunceli mutfağının en gözde lezzetleri Zarvet(Zerfet), Mantar Yemeği ve Kavurma’dır. Ayrıca kayısı ve dutun bölgenin tereyağında kavrulmasıyla elde edilen tatlı yemeklerde denenmesi elzem lezzetlerdendir. Zarvet kalın bir hamurun tereyağı ve yoğurtla karıştırılmasıyla elde edilir. Tunceli’de özel günlerde ve özel misafirler gelince yapılan bu yemek oldukça sevilen bir lezzettir.  Gulik ise çiriş otunun kaynatıldıktan sonra yumurta ile karıştırılması ile yapılan bir lezzettir. Mantar yemeği Tunceli bölgesinde yetişen dağ mantarlarının toplanması tereyağı ile kızartılmasıyla yapılır. Oldukça lezzetli olan yöre mantarını yedikten sonra mantara olan bakış açınızın değişeceğine eminiz. Son olarak ise neredeyse her Tunceli lokantasında bulabileceğiniz bir lezzet olan Kavurma yemeğinden bahsedelim. Bu yemeğin püf noktası yöre hayvanının etinden yapılması ve yöresel tereyağı kullanılarak yapılmasıdır. Doğal lezzetler birleştiği için oldukça lezzetli olan bu lezzeti tattıktan sonra bir daha vazgeçemeyeceksiniz. Antalya çıkışlı Tunceli turlarımızda tüm bu lezzetleri tadabilirsiniz.

Tunceli Gece Hayatı

Tunceli sakin gece hayatına sahip Doğu illerinin aksine daha aktif bir gece hayatına sahiptir. Şehirde gecenin her saatinde güvenle sokağa çıkabilirsiniz. Şehirde bulunan restoranların çoğu akşamları bir eğlence mekânı gibi canlı müzik hizmeti vermektedir. Hatta kafeler dahi canlı müzik hizmeti vermektedir. Bizim sizlere tavsiyemiz Munzur kıyısında yer alan ve canlı müzik yapan restoranlardan herhangi birini tercih etmenizdir. Manzara eşliğinde oldukça eğlenceli ve güzel bir gece geçirebilirsiniz. Geceyi daha sakin geçirmek istiyorsanız da yine Munzur’u gören kafelerden birinde sıcak veya soğuk bir şeyler içebilir ve daha huzurlu bir gece geçirebilirsiniz.

Tunceli Hava Durumu

Tunceli yazları oldukça sıcak ve kuru, kışları ise oldukça soğuk bir hava sıcaklığına sahiptir. Yaz aylarında Tunceli’ye gidecekseniz yanınıza yazlık kıyafetler almanızı tavsiye ederiz. Kış aylarında ise yanınızda mutlaka kalın giysiler ile içlik bulundurmalısınız. Çünkü bazı günlerde hava eksili derecelere düşüyor ve çok soğuk olabiliyor. Bahar aylarında ise öğlenleri ve sabahları hava ılımanken akşamları çok soğuk olabiliyor. Bu nedenle yine yanınızda birkaç parça kalın giysi bulundurmanızı tavsiye ederiz.