Vardar nehri üzerine kurulu şehir Makedonya’nın başkentidir. Tarihimiz açısından büyük bir öneme sahip olan Üsküp yüzyıllarca Osmanlı egemenliğinde kalmıştır. Günümüzde şehri gezerken her dönemden tarihi eseri görmek mümkün olsa da en çok Osmanlılar şehre iz bırakmıştır. Günümüzde birçok din ve milletten insanın yaşadığı şehrin isim anlamı sığınılacak yer anlamına gelmektedir. Her ne kadar Yunanlılar Makedonları başka bir millet olarak görmeseler de kendilerine sorulduğunda bunu kabul etmemektedirler. Büyük İskender’in ülkesi olan Makedonya ve başkent Üsküp yüzyıllar içerisinde birçok medeniyetin hâkimiyetine girmiştir. Bu topraklarda yerleşimin milattan önce 4 bine kadar gittiği düşünülmektedir. Kültür ve eğitim alanlarında da ülkenin en önemli şehri olan Üsküp’e her yıl çok sayıda turist gelmektedir. Özellikle Yugoslavya’nın dağılması ile bağımsızlığına kavuşan ve her alanda ilerleme kaydeden ülke günümüzde sanayisi ile de öne çıkmaktadır. Doğası ile de keyif veren şehre birden çok kere gelmek isteyeceksiniz.

 

GEZİLECEK YERLER:

Üsküp her ne kadar büyük bir şehir olsa da gezilecek yerlerin hepsine yürüyerek ulaşmak mümkündür. Genelde şehir merkezinde toplanan tarihi ve turistik noktaları rahatça gezebilirsiniz. Öncelikle bir şehir manzarası elde etmek isterseniz Üsküp kalesine çıkarak gezinize başlayabilirsiniz. Milattan önce 5. Yüzyıla kadar dayanan kalenin tarihi Romalılara dayanmaktadır. Her dönemde depremler ve yangınlar sebebi ile hasar gören kale en son Osmanlılar tarafından yenilenmiş ve günümüze gelmiştir. Şehrin manzarasını kaleden izledikten sonra içinde kurulu Osmanlı Müzesini de gezebilirsiniz. Kalenin alt kısmında ise Mustafa Paşa Camii sizi karşılayacaktır. Veziri Azam Mustafa Paşa tarafından inşa edilen caminin yapım yılı 1492’dir. 47 metre uzunluğunda tek minareli camii uzun yıllar hasar görmeden ibadete açık kalmıştır. 1963’teki büyük depremde hasar gören cami 5 yıl süren tadilat çalışmaları ile tekrar hizmete açılmıştır. Caminin yanındaki türbede ise Mustafa Paşanın sandukası ve yakınında kızı Ummi Hatunun mezarı bulunmaktadır. Şehre doğru ilerlediğiniz zaman yine başka bir Osmanlı eseri Bedesteni gezebilirsiniz. Türk mimarisinde yer alan çarşıların bir örneği olan Bedesten 15. Yüzyılda inşa edilmiştir. Yine aynı şekilde yıllar içinde birçok yangın ve depreme şahit olan çarşı tekrar tekrar yenilendiği için orijinal olmasa da aslına benzer olarak günümüze gelmiştir. Eski şehir ve yeni şehir yan yana şekillenmiştir. Kısa bir yürüyüşle yeni şehre ulaştığınız zaman güncel turistik yapılar ile karşılaşacaksınız. Büyük İskender’in heykeli ve başka birçok heykele ev sahipliği yapan Makedonya Meydanı günün her saati canlıdır. Meydanda Vardar nehrinin iki yakasını birbirine bağlayan taş köprü Fatih Sultan Mehmet döneminde inşa edilmiştir. 214 metre uzunluğunda olan köprünün mimarının Sinan olduğu düşünülmektedir. Meydandan alışveriş caddesine doğru girdiğiniz zaman Makedonlar tarafından büyük bir öneme sahip olan Rahibe Teresa evini göreceksiniz. Asıl ismi Gonca Boyacı olan rahibe hayırseverlik faaliyetlerinden dolayı Nobel Barış ödülüne layık görülmüştür. Şehirde müze sevenler için Makedonya Savaş müzesi ve Üsküp şehir müzesi olmak üzere 2 adet müze bulunmaktadır. Hristiyanların hizmetinde olan Aziz Dimirtija Solunski katedrali ve yakın dönemde inşa edilen Aziz Ohrid Kliment katedrali görmeniz gereken yapılar arasındadır. Özellikle Aziz Ohrid Kliment katedrali güncel Makedon mimarisini yansıtmaktadır. Tüm Hristiyan şehirlerinde göreceğiniz tarihi katedrallere hiç benzemeyen yapı kare olarak inşa edilmiştir. Şehirdeki gezileriniz bittikten sonra 45 dakika mesafede bulunan Matka kanyonunu gezebilirsiniz. Matka barajı sayesinde kanyondaki su yükselmiş ve üzerinde küçük tekneler ile gezi yapılabilecek duruma gelmiştir. Aynı zamanda bir manastıra da ev sahipliği yapan kanyon doğası ile sizi cezbedecektir.Ekonomik Avrupa turlarımızda tüm bu yerleri rehberlerimiz eşliğinde gezebilirsiniz.

 

 

YEME İÇME:

Ülkemizle çok benzer bir mutfağa sahip olan Makedonya ile birçok yemeğimizin isimleri bile aynıdır. Acaba ne yerim diye hiç endişe yaşamayacağınız şehirde birçok tanıdık lezzet ile karşılaşacaksınız. Özellikle kasapları ile meşhur olan ülkede çok güzel köfteler yeme şansınız olacaktır. Hayvancılığın gelişmiş olduğu ülkede et yemekleri, güveçler, çorba ve sebzeler öğünlerin vazgeçilmezleri arasındadır. Tatlı konusunda da benzerlik gösteren Makedon mutfağı bizim gibi sütlü ve şerbetli tatlıları ile öne çıkmaktadır. Özellikle Bedestenin içinde yer alan köftecileri denemenizi tavsiye ederiz.Ekonomik Avrupa turlarımızda bu lezzetleri tadabilirsiniz.

 

GECE HAYATI:

Vardar nehri kenarında yer alan gece kulüpleri gençlerin yoğun olarak ilgisini çekmektedir. Hafta içi bile yoğun olan barlar özellikle hafta sonu çok canlı olabilmektedirler.

 

DİN:

Ülkenin nüfusu Ortodoks Hıristiyan ve Müslüman olarak tanımlanmaktadır. Ancak ülkede bulunan birçok etnik köken, göçmenlik veya kişisel tercihlere göre farklı dinlere mensup insanlarda bulunmaktadır.

 

İKLİM:

Ülke ve şehir kuzey yarımkürede Avrupa’nın güneyinde yer almaktadırlar. Denize kıyısı olmayan şehir karasal bir iklime sahiptir. Kışları serin ve soğuk, yazları ise 25-30 derece arası bir sıcaklığa sahiptir. Özellikle yaz aylarında nem rahatsız edici olabilmektedir.

 

NÜFUS:

500 bine yakın nüfusa sahip şehirde genel yerleşim merkez ve yakın köylerdedir.

 

DİL:

Ülkede birçok dil konuşulmaktadır. Bunların başında Makedonca ve Türkçe gelmektedir. Turistik bölgelerde çoğunlukla İngilizce bilinmektedir.

 

PARA BİRİMİ:

Ülkenin para birimi Denardır. Şehirde buluna döviz ofislerinden yanınızda bulunan para birimlerini çevirebilirsiniz. Ancak Türk lirası düşük kurlardan ve komisyon karşılığı bozulmaktadır. Dolayısı ile yanınızda Euro para birimi ile gitmenizi tavsiye ederiz.

 

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM:

Şehirdeotobüs ağı bulunmaktadır. Küçük bir merkeze sahip olan şehri yürüyerek gezmek mümkündür. Ancak ihtiyaç duyarsanız tek kullanımlık biletler ile ulaşımınızı sağlayabilirsiniz.

 

SAAT FARKI:

Ülkemiz ile Makedonya arasında 0 veya 1 saat fark bulunmaktadır. Bulunduğumuz tarihe göre değişen farkı ülkeye giderken kontrol edebilirsiniz.

 

ELEKTİRK:

Ülkede 220 volt prizler kullanılmakta ve fişlerimize uygundur. Ancak otel odalarında az sayıda priz olabileceğini düşünerek üçlü priz götürebilirsiniz.

 

VİZE:

Ülkeye vizesiz olarak pasaportunuz ile seyahat edebilirsiniz.