Kanalar ve köprüler şehir Venedik tüm insanların yaşamı boyunca mutlaka görmek isteyeceği şehirlerarasındadır. Adriyatik denizinin en kuzey noktasında bulunan şehir sığ bir deniz üzerine kurulmuştur. Milyonlarca yıl içerisinde dalgaların yarattığı lagünler ortaçağda balıkçıların geçim kaynağı olmuştur. Zamanla hem saldırılardan korunmak hem de daha kolay bir yaşantı elde etmek için suya çakılan kazıkların üstüne evler yapmışlardır. Sonrasında deniz ticaretinde ilerleyen şehir yüzyıllar içerisinde bugünkü halini almıştır. Bir zamanlar Akdeniz deniz ticaretine hükmeden Venedik zenginliğini Rönesans döneminde mimariye harcamıştır. Bu dönemde şehirde birçok sanatçı ve bilim insanı yaşamıştır. 117 ada ve 400 köprüden oluşan şehrin tarihi Roma İmparatorluğuna kadar uzanmaktadır. Şehir bütünüyle Unesco Dünya Mirası listesinde yer almaktadır. Her yıl düzenlenen Venedik karnavalı şehre çok sayıda turist çekmektedir. Her yıl mart ayında baharın gelişini kutlamak için yapılan festivalde sosyal statünün geçersiz olması için Venedikliler maske takarlarmış. Ortaçağda burjuva ve aristokrasi düşünürsek fakir halk için maske kullanımı anlaşılır bir durum olsa gerek. Günümüzde de bir ritüel olarak kullanılan maskeler kentte bir çok dükkanda satılmaktadır. Şehrin en büyük sorunlarından biri her yıl bir iki defa denizin yükselmesi ile sular altında kalmasıdır. Genelde kış aylarında yaşanan bu durum turist gruplarını pek etkilememektedir. Cruise gemilerinin de uğrak noktası olan şehirde aynı gün içinde 3 4 adet büyük gemi bulunabilmektedir. Böyle günlerde çok kalabalık olan şehirde gezmek biraz zor olabilir. Çok popüler olan Venedik’i bomboş bulmak neredeyse imkânsızdır.

 

GEZİLECEK YERLER:

Ada şehrine karadan bağlantı sağlayan Pontedella Liberta köprüsünden ulaşılmaktadır. Özel aracınız ile gidiyorsanız köprünün adaya varış noktasında aracınızı otoparka bırakabilirsiniz. Eğer toplu ulaşım ile gidiyorsanız son durak olan adanın köprüye varış noktasından sonra yürüyerek gezinize başlayabilirsiniz. Veya dilerseniz kanallar arasında faaliyet gösteren taksi tekneler ile kent merkezine ulaşabilirsiniz. Tabi bu biraz pahalı bir seçenek olacaktır. Yürümeyi tercih ederseniz kentin en kalabalık caddesi Strada Nova’yı kullanabilirsiniz. Turist gruplarının ve yerel halkın Rialto köprüsü ve San Marco meydanına ulaşmak için kullandıkları sokak üzerinde bulanan restoran kafe ve dükkânları da ilgi çekmektedir. Cadde sizi Rialto köprüsüne götürecektir. Şehrin içinde s şeklinde dolaşan Grande Canal’ın üzerinde köprü bulunmadığı için ulaşım kayıklar ile sağlanmaktaydı. 15. Yüzyılda buna bir son vermek isteyen Venedikliler Rialto köprüsünü inşa etmişlerdir. Üzerinde bulunan dükkânları ve mimari tasarımı ile etkileyici bir görünüme sahip köprüyü hem üstünden hem de kanal kenarından fotoğraflayabilirsiniz. Rialto çevresi her zaman canlıdır. Bunun sebebi tüm turistik alışveriş imkânlarının bu bölgede toplanmasıdır. Buradan San Marco meydanına gitmek biraz karışık ve zor olacaktır. Ancak turistler için tüm binalarda yönlendirme tabelaları bulunmaktadır. Zaten kalabalığı takip etmenizde başka bir referans olabilir çünkü Venedik’te en yoğun yaya trafiği Rialto ile San Marco arasında olmaktadır. Şehrin kalbi San Marco Meydanı ise etrafında bulunan tarihi yapıları, cafe ve restoranları ile dikkat çekmektedir. Meydanın ortasında Konstantinapol’den getirilen sütunlar bulunmaktadır. 12. yüzyılda inşa edilen kentin yönetim binası Dükler Sarayının ön cephesi meydana bakmaktadır. Gotik mimari ile inşa edilen eser şehir yöneticilerinin taç giydikleri yerdir. Sarayın yanında 8. Yüzyılda inşa edilen San Marco bazilikası bulunmaktadır. Üzerine 12. Yüzyılda haçlı seferi esnasında İstanbul’dan getirilen eserler eklenmiştir. Altın kilise olarak da bilinen yapı Yunan hacı şeklinde yapılmıştır. Bazilikanın kulesi meydanın ortasına inşa edilmiş ve 100 metre yüksekliğindedir. Meydandan denize doğru ulaştığınızda cruise gemilerinin limana ulaştıkları büyük geçit karşınıza çıkacaktır. Solunuza doğru devam ederseniz saraydan sorgu odalarına geçen ahlar köprüsüne ulaşabilirsiniz. Mahkûmların Venedik’e son bir bakış attıkları ve iç çektikleri rivayet edilen köprü ismi de buradan almaktadır. Şehirde tarihi mekânları gezdikten sonra dilerseniz yapabileceğiniz en güzel aktivite gondol turu olabilir. Meydanın deniz kıyısından veya arkasında bulunan Hard Rock kafenin önünden binebileceğiniz gondollar ile kanalar arasında 30 dakikalık güzel bir gezi yapabilirsiniz. 6 kişilik olan gondollar tek bir fiyata sahiptir. Siz kaç kişi binerseniz ona göre kişi başı fiyatınız değişebilir. Kentin sokaklarında navigasyon kullanmadan gezmekte keyifli bir aktivite olabilir. Köprülerin ve kanalların arasında kendinizi labirentte hissedeceksiniz. Kentte gezebileceğiniz müzeler bulunmaktadır. Bunların en çok ilgi göreni ise Güzel Sanatlar akademisidir. Müze olarak kullanılan binada 19. Yüzyıl eserleri sergilenmektedir. Ekonomik Avrupa turlarımızda tüm bu yerleri rehberlerimiz eşliğinde gezebilirsiniz.    

 

 

YEME İÇME:

İtalya dediğimizde akla ilk gelen şey pizza ve makarna olsa da aslında çok geniş bir yemek kültürüne sahip olan ülkenin neredeyse her şehri birbirinden farklı lezzetler sunmaktadır. Bol zeytinyağı tüketen ülkede deniz ürünleri de ciddi oranda tüketilmektedir. Her bölgede bulunan ve tüm ülkenin geleneksel yemekleri arasında sayılan pizza, risotto ve çeşit çeşit soslar ve malzemeler yapılan makarna yer almaktadır. Ancak özellikle pizza neredeyse ülkenin her şehrinde farklı tariflerle yapılmaktadır. Şarap konusunda dünyanın Fransa’dan sonra ikinci ülkesi diyebileceğimiz İtalya’nın bağları da meşhurdur. Özellikle Toscano vadisinin Chianti bölgesinde üretilen şaraplarını denemenizi tavsiye ederiz. Dondurma denilince dünyanın en önde gelen ülkesi İtalya’nın her şehrinde onlarca çeşit el yapımı dondurma bulabilirsiniz. Tatlı konusunda çok çeşitlilik sunmayan şehirde tüm İtalya’da olduğu gibi tiramisu tüm yemeklerin arkasından yenilebilecek en güzel tatlıdır. Şehre özgü bir şeyler arıyorsanız Venedik genel olarak deniz mahsulleri konusunda iyidir. Sardalyanın soğan ve kuru üzümle pişirilmesi ile yapılan Sarde in Soir popüler yemekleri arasındadır. Ayrıca ıstakoz, yengeç ve ahtapot farklı soslar ile sunulmakta ve çokça tüketilmektedir. Atıştırmalık bir şeyler arıyorsanız Rialto köprüsü yanında bulunan Al PonteDiRiaolto self servis pizza almak için en uygun restorandır. İçerde self servis yemekler de bulunmaktadır. Rialto ve San Marco Meydanı arasında birçok restoran ve cafe bulunmaktadır. Ancak Venedik ve özellikle bu bölge çok ekonomik değildir. Ekonomik Avrupa turlarımızda bu lezzetleri tadabilirsiniz.

 

 

GECE HAYATI:

Adalılar genelde kara tarafından yaşadıkları için gece hayatı için çok fazla alternatif bulunmamaktadır. Eğer kara tarafında Mestre’de konaklıyorsanız barlar ve gece kulüpleri bulunmaktadır. Özellikle cuma ve cumartesi günleri yoğun olan mekânları sizde tercih edebilirsiniz. Eğer adada konaklıyorsanız Rialto bölgesinde bulunan restoranlarda müzik eşliğinde yemeklerinizi alabilirsiniz. 

 

DİN:

Ülkenin nüfusu Katolik Hristiyan olarak tanımlanmaktadır. Ancak göçmenlik veya kişisel tercihlere göre farklı dinlere mensup insanlarda bulunmaktadır.

 

İKLİM:

Ülke ve şehir kuzey yarımkürede Avrupa’nın güneyinde yer almaktadırlar. Denize kıyısında olan şehir ılıman bir iklime sahiptir. Kışları serin ve soğuk, yazları ise 30-35 derece arası bir sıcaklığa sahip olan şehir nemli bir havaya sahiptir.

 

NÜFUS:

260 bin nüfusa sahip şehirde genel yerleşim kara tarafındadır. Adada genelde çalışanlar ve az sayıda adalılar yaşamaktadırlar.

 

DİL:

Ülkede İtalyanca konuşulmaktadır. Turistik bölgelerde çoğunlukla İngilizce bilinmektedir.

 

PARA BİRİMİ:

Avrupa Birliğine dâhil olan ülkenin para birimi Euro dur. Şehirde buluna döviz ofislerinden yanınızda bulunan para birimlerini çevirebilirsiniz. Ancak tüm para birimleri düşük kurlardan ve komisyon karşılığı bozulmaktadır. Dolayısı ile yanınızda Euro para birimi ile gitmenizi tavsiye ederiz.

 

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM:

Adada ulaşım özel tekne taksilerle sağlanmaktadır. Çok uygun fiyatlara sahip olmayan bu teknelere alternatif yürümektir. Adanın tüm tarihi ve turistik noktalarına yürüyerek ulaşmak mümkündür. Kara tarafında konaklıyorsanız adaya otobüs veya trenle ulaşabilirsiniz.

 

SAAT FARKI:

Ülkemiz ile İtalya arasında 1 veya 2 saat fark bulunmaktadır. Bulunduğumuz tarihe göre değişen farkı ülkeye giderken kontrol edebilirsiniz.

 

ELEKTİRK:

Ülkede 220 volt prizler kullanılmakta ve fişlerimize uygundur. Ancak otel odalarında az sayıda priz olabileceğini düşünerek üçlü priz götürebilirsiniz.

 

VİZE:

Avrupa Birliği sınırları içerisinde yer alan ülke Shengen vizesine tabidir. Vize koşulları ve gerekli evraklar konusunda mutlaka bir uzmandan destek alabilirsiniz.