Sevgili misafirlerimiz;

               Uzun bir çalışma yılının ardından heyecanla izin günümüzün gelmesini ve tatil planlarımızın gerçekleşmesini bekleriz. Nereye gitsek, kültür turu mu yapsak, deniz tatili mi yapsak diye düşünüp karar verdikten sonra, belki birkaç işlemle tatil organizasyonumuzu tamamlarız.  Ama eğer seçimimiz yurtdışında tatil ise maalesef zorlu bir uğraşın içine girmek zorunda kalırız. Hazırlanacak evraklar, alınacak bir randevu ve o gün geldiğinde yaşanan stres cabası olacaktır. Bu yazımızda sizlere hiç strese girmeden, önce vize hakkında genel bilgi verip, sonra ise en kolay nasıl alınacağı konusunda aydınlatıcı bilgiler sunacağız.

            Ne güzel olurdu dünyanın her yerine sadece kimliğimiz ile gidebilseydik. Aslında temel bir hak olması gerekirken neden bu şekilde uygulamalara maruz kaldığımızdan bahsetmek istiyoruz. Ülkeler arası ekonomik ve sosyal eşitsizliklerin bulunduğu dünyamızda, doğal olarak daha alt seviyelerde bulunan ülkelerden üst seviye ülkelere göçmen akışı olmaktadır. Yoğun göçmen alan ve bunu engellemek isteyen ülkeler 1950 li yıllarda vize uygulamasını hayata geçirmişlerdir. 1980’li yıllara kadar Türk vatandaşları bir çok ülkeye vizesiz gidebilirken 12 eylül darbesinin ardından ilk olarak Almanya ardından da 1984’e kadar tüm Avrupa ülkeleri Türkiye’ye vize uygulamasına geçmişlerdir. Sonraki yıllarda Avrupa Birliği ülkeleri arasında serbest dolaşım hakkının başlaması ile tüm Avrupa’da geçerli Shengen vizesi uygulaması başlamıştır. Diğer dünya ülkelerinde ise böyle bir serbest dolaşım olmadığı için her ülkenin kendi vize sistemi bulunmaktadır. Türk vatandaşları olarak dünyada yaklaşık 111 ülkeye vizesiz girebiliyoruz. Ancak geri kalan ülkeler için kapıda veya gitmeden önce konsolosluktan vize işlemi yapmak zorundayız. Vize uygulaması içeren kimi ülkeler sadece belli bir ücret karşılığında hiçbir evraka gerek kalmadan kolayca vize verirken, kimileri ise bir dosya dolusu evrak ile sizi görüşmeye alıp sonrasında kendi inisiyatifleri doğrultusunda karar verebiliyorlar. Özellikle Amerika, Kanada ve Avrupa Birliği ülkeleri en zor vize alınan ülkeler arasında yer almaktadır.

 

            Sizler için en kolayı rezervasyon yaptığınız seyahat acentasından vize işlemleriniz için destek almanız olacaktır. Hazırladığınız evraklarda olabilecek eksikler veya doldurduğunuz formlarda ve dilekçelerde yapacağınız hatalar randevunuzun iptal olmasına ve tekrar başa dönmenize sebep olabilir. Günümüzde bir sektör haline gelen vize alım ofisleri veya seyahat acentalarının vize departmanları vize başvuru ve alım sürecine hakimdirler. Dolayısı ile sizlerin de yapacağı en iyi şey işi uzmanına bırakmak olacaktır. Ama maalesef bu sizin hiç bir şey yapmayacağınız anlamına gelmiyor. Pasaport alım ve evrak hazırlama sizin tarafınızdan yapılmaktadır.

 

            İlk olarak pasaport konusuna değinmek istiyoruz. İnternete girip emniyet müdürlüğünün pasaport randevu sayfasına girip randevunuzu aldıktan sonra gerekli evraklar ile gidip parmak izimizi veriyoruz. Ardından pasaportumuz adresimize kargo ile ulaşmaktadır. Vize sürecinin ilk aşaması çok kolay geçse de dikkat etmemiz gereken konular bulunmaktadır. Gideceğiniz ülkenin en az kaç ay veya yıl geçerli pasaport istediğini öğrenip ona göre başvuru yapmalısınız. Ayrıca pasaportunuzu daha uzun süreli alırsanız daha ekonomik olacaktır. Ve yine kısa süreli pasaport almanız durumda, süresinin bitmesi ile yeni pasaport başvurusu yaptığınızda eski cüzdanınızın geçersiz olacağını ve içinde geçerli vize varsa iki pasaportla gezmek zorunda kalabileceğinizi de unutmayın.

 

           Evrak konusu ise bizi en çok yoracak nokta olacaktır. Eğer randevu günü bir problem yaşamak istemiyorsanız evraklarınızın tam ve hatasız olduğundan mutlaka emin olun. Tabi bunun içinde yukarıda da değindiğimiz üzere işi profesyonellere bırakmanız en doğru yöntem olacaktır. Evraklarınızı hazırladıktan sonra randevu öncesi incelenmesi ve varsa eksilerin veya hataların bulunması ile gerekli düzeltmeleri yapma şansına sahip olabileceksiniz. Randevu konusu ise başka bir yorucu süreçtir. Her ülkenin sistemi ayrı ve birbirinden farklı olup, başvuru alanlarında ilerlerken karşınıza ne yazacağınızı bilmediğiniz sorular veya alanlar çıkabilir. Yine sizler için en güzel çözüm işi uzmanına bırakmak ve tüm bu yorucu süreçlerden uzak durmak olacaktır.

 

           Pasaportunuzu kolayca alın, seyahat acentanızdan alacağınız evrak listesini hazırladıktan sonra teslim edin ve geri kalanını uzmanlara bırakın. Randevu gününüzde gelip parmak izinizi verin ve vizesi alınmış pasaportunuzu yine seyahat acentanızdan teslim alın. Siz keyfinize bakın, biz sizin adınıza tüm bu zorlu süreci üstlenelim.

 

              Ancak şunu unutmayalım ki acentanız vasıtası ile veya vize başvuru şirketleri aracılığı ile yola çıkmanız eksik yada hatalı başvuru yapma ihtimalinizi ortadan kaldırıyor olsa da kesin vize alacağınız anlamına gelmez. Vize başvurunuz sonrasında vizenizin çıkıp çıkmayacağı veya ne kadar süre ile çıkacağı tamamen konsolosluk inisiyatifindedir ve hiçbir acenta veya aracı kuruluş size vize garantisi veremez.